HARIKA BIR FIRSAT in English translation

• is a great opportunity
• is the perfect opportunity
• is a wonderful opportunity
• is an amazing opportunity
• is a great chance
• an excellent opportunity
• is an incredible opportunity
• a fantastic opportunity
• an excellent chance
• a marvellous opportunity
• the best chance
• is a terrific opportunity

Examples of using Harika bir fırsat in Turkish and their translations into English

Bu da size ormandan çıkmak için harika bir fırsat olur.
To get out of the woods. That may give you the best chance.

Bak, bu harika bir fırsat Robert.
Look, it's a terrific opportunity, Robert.

Ne zamandır görev başında olmadığımı düşünürsek bu harika bir fırsat sayılır.
Considering I have been out of commission, it's an amazing opportunity.

Sadie Hawkins ona çıkma teklif etmem için harika bir fırsat.
For me to ask him out. Sadie Hawkins is the perfect opportunity.

Tabii onun geri gelmemesi harika bir fırsat olurdu.
Not to have her back. Of course it would be a marvellous opportunity.

Neden? Çünkü bu harika bir fırsat.
Why? Because it's a great opportunity.

Gerçek karakterimi tanıman için harika bir fırsat bu.
This is a wonderful opportunity for you to get to know the real me.

Oh, harika bir fırsat. Yapamazsın.
You can't. Oh, it's a terrific opportunity.

Haydi ama, bu harika bir fırsat.
Come on it's an amazing opportunity.

Bildiklerini anlatman için harika bir fırsat.
This is the perfect opportunity to reveal what you know.

Bu iş doğru kişi için harika bir fırsat.
For the right kind of person. This job is a wonderful opportunity.

Bu bizim için zorlu derslere başlamak için harika bir fırsat, Gerry.
And it's a great opportunity for us to start tutoring in earnest, Gerry.

Bu da size ormandan çıkmak için harika bir fırsat olur.
That makes you the best chance to get out of woods.

Pekala, bu harika bir fırsat.
Well, it's a terrific opportunity.

Cevap bulmak için harika bir fırsat.
This is the perfect opportunity- to get some answers.

Acaba biri… Bu iş doğru kişi için harika bir fırsat.
This is a wonderful opportunity for the right man.- Yeah… Is anyone.

Ama orada büyüdüm ve bu harika bir fırsat.
But, you know, I grew up there, and it's a great opportunity.

Bu onlar için harika bir fırsat.
This is a wonderful opportunity for them.

Bu, çürük dalları budamak için harika bir fırsat.
This is the perfect opportunity to clear out the deadwood.

Küçük bir pazar, ama harika bir fırsat.
It's a small market, but it's a great opportunity.