Examples of using Hatay in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Fransa, Hatayın bağımsızlığını resmen ilan etti.
Yayladağı ilçesi Hatayın güneyine düşmektedir.
Hatayın en büyük stadıdır.
Ben hatayım. Son iki günde soyuldum.
Ben hatayım. Son iki günde soyuldum.
Ben hatayım. Son iki günde soyuldum.
Hatayda sınıra yakın devriye gezerdi.
Ben hatayım.
Hatayın Yayladağı ilçesindeki Topraktutan Hudut Karakolu yakınlarındaki kırsal alana da yine Suriye tarafından top mermisi düştü.
12 Ekimde memleketi Hatayda toprağa verildi.
Adana ve Hatayda basın açıklaması yaptı.
Hatayın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısıdan insani yardım, gıda, ilaç, temizlik maddeleri dışında malzeme taşıyan tırların geçişine müsaade edilmeyecek.
Hatayın Fransızlardan geri alınması için verilen mücadelenin başından sonuna kadar içinde olmuş ve çalışmış bir kimse olarak anılarını'' Hatay Nasıl Kurtuldu'' adlı kitabında topladı ve bu eser Türk Tarih Kurumu tarfından 1966da basıldı.
Fakat yerlerinden edilmeleri Hatayın sınır bölgeleri ve köylerindeki işletmeleri olumlu etkiledi.''
Afganistandaki savaş nedeniyle 35 yıl önce Hatayın Antakya ilçesine yerleşen Özbekler de oy kullandı. Yaklaşık 7 bin kişilik Ovakent mahallesinde yaşayan Özbekler,
Hatay Ticaret ve Sanayi Odası genel sekreteri Serdar Yılmaz Saraç göre, ildeki iki sınır kapısı olan Cilvegözü ve Yayladağı üzerinden Suriyeden Türkiyeye gerçekleşen girişler neredeyse durdu ve Hatayda Suriye ile ticaret yapan küçük işletmelerin yaklaşık% 90ının faaliyeti neredeyse durdu.
Mersin ve Hatayda düzenlendiği, Ordu,
Hatay Valisi: Celalettin Lekesiz.
Hatay Emniyet Müdürü: Ragıp Kılıç.