Examples of using Havuza in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Havuza koyuyoruz Bir direnç eğitim özelliği ile.
We are putting in a pool with Bugün havuza girmek için birkaç saatimiz var.
Dedim ya, havuza girmesine izin yok!
I told you. She's not allowed near the pool.Havuza girmek yasak.
Merdivenlerden asagi havuza dogru in.
Go down Hunting for crabs, it walks from Çocukları havuza düşürene kadar kalkmayacağıma söz verdim kendime.
Kanka havuza gidip ordan para kırabiliriz.
Dude, man, we can go hustle some money at the pool hall.Salı günü havuza mı gittin?
You were at the pool on Tuesday?Havuza anadan üryan girmeyeyim diye.
I don't want to go au naturel at the pool.Yani havuza hiç girmedin mi?
So you haven't been in a pool since?Havuza gitmeye hakkı var.
He's allowed Frank havuza işemek için geldi.
Havuza ihtiyacım yok, sendeki okyanusa sahibim.
Cesedi havuza ben attım ama organları düzgünce dağıtıldıktan sonra.
Janet ve ben havuza atladık ve onu dışarıya çıkardık.
Janet and I jumped in and after a struggle, we got him out.Geçen yaz Romada havuza atlayan oydu değil mi?
She is the one who jumped into a fountain in Rome last summer, isn't she?Romada havuza atlamak gibi mi.
Like jumping into a fountain in Rome.Tom havuza doğru yürüdü.
Tom walked toward the pool.Herkes havuza işemiyor.
Not everybody pees in pools.
