Examples of using Hayatımı kurtarmak için in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayatımı kurtarmak için küçük bir bedel.
Çaresizlikten. Hayatımı kurtarmak için.
Hayatımı kurtarmak için. Çaresizlikten.
Hayatımı kurtarmak için. Çaresizlikten.
Hayatımı kurtarmak için öldü.
Benim babam benim hayatımı kurtarmak için kendinden vazgeçti.
Kötülüğü yakalamaya çalışmak Çağrıldı On yıllar önce. Hayatımı kurtarmak için öldü.
Ama sırf hayatımı kurtarmak için bu kadar acıya sebep olmuş birinin serbest kalmasını da istemiyorum.
Hayatımı kurtarmak için sihirli kurşunun… insanlar üzerinde test bile edilmemiş deneysel bir tedavi.
Bisiklete binmek gibi olduğunu söyleme çünkü hayatımı kurtarmak için bisiklete binemem.
el ele vererek çalışıyordunuz hayatımı kurtarmak için.
kazanmak için aynı zamanda yeterli hayatımı kurtarmak için iyi.
fakat bu gerçeklikte, hayatımı kurtarmak için yanımda yoktun.
aynı zamanda yeterli hayatımı kurtarmak için iyi sadece yeterince güçlü olmadığını, kazanmak için. .
Bu yüzden ben galiba ne yaptıysam kendi hayatımı kurtarmak için yaptım.
Şey, beni mazur gör ama bir keresinde benim hayatımı kurtarmak için kendi hayatını riske eden bir adamla seni karıştırmış olmalıyım.
İçlerinden biri benim hayatımı kurtarmak için kendi hayatını feda etti.
Hayatımı kurtarmak için ödediğin bedeli bilirken nasıl hissedebilirim?
Kötülüğü yakalamaya çalışmak Çağrıldı On yıllar önce. Hayatımı kurtarmak için öldü.
Sloan, ben onun kız arkadaşıyla yattığım halde benim hayatımı kurtarmak için kendininkini riske attı.