HAYATINIZI in English translation

life
hayat
yaşam
can
ömür
lives
hayat
yaşam
can
ömür

Examples of using Hayatınızı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Hayatınızı sayemde sürdürdünüz… karşılığında da düşmanlarımla işbirliği yaptınız.
And you repaid me I gave you a life, by conspiring with my enemies.
Sizden mürettebatımız için hayatınızı tehlikeye atmanızı isteyemem.
I cannot ask you to put yourself in danger for our crew.
Hayatınızı verdiğiniz bir yerdir.
A place where you give of your life.
Bale hayatınızı sorabilir miyim?
Can I ask about your ballet?
Hayatınızı nasıl istiyorsanız öyle yaşayabilirsiniz Bay Mcquaid.
為所欲為吧 McQuaid先生 You can do whatever you want with your life, Mr. McQuaid.
Hayatınızı dişi aslan kurtardı. Hayır?
No, the lioness did that. Did you save my life?
Hayatınızı dişi aslan kurtardı. Hayır.
Did you save my life? No, the lioness did that.
Hayatınızı takip etmek yanlış mı? Aman tanrım?
Oh God. Is it wrong to keep track of your life?
Neden? Geçmiş hayatınızı hatırladığınız için mi?
Why not? Is it because you remember your past?
Hayatınızı bu şekilde sürdürmeyi ailenizden para istemeye tercih mi ediyorsunuz?
Than ask your parents for money? you would rather go back to a life like that?
Bugün hayatınızı kontrol etmenize izin vereceğim.
Today I empower you to take control of your life.
Bugün hayatınızı kontrol etmenize izin vericeğim.
Today I empower you to take control of your life.
Hayatınızı riske atacaksınız. Geri çevir!
You would be risking your lives. Turn him down!
Kendi hayatınızı riske atarak.
And risking your own necks.
Ama bir müzisyen olamazsınız. Hayatınızı kazanırsınız… müzik yapmadığınız hayatınızı..
You will earn a living, but you won't be a musician.
Haftalık 22 dolar için hayatınızı riske atsaydınız siz de domuz gibi yerdiniz.
If you're risking your iife for $22 a week.
Kemoterapiyle hayatınızı iki ay daha bu düzeyde tutabiliriz.
With medical treatment you can keep your lifestyle… for a couple of months.
Hayatınızı canınızın istediğini yaparak ve alarak geçirdiniz.
You lived your life doing and having whatever you wanted.
Ben hayatımı siz hayatınızı sürdürebilesiniz diye adadım.
I have devoted my life to sustaining yours.
Geçmiş hayatınızı hatırladığınız için mi?
Is it because you remember your past?
Results: 1561, Time: 0.0289

Hayatınızı in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English