Examples of using Herşeyle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama Iverson herşeyle uzaklaşmana izin versin!
But Iverson let you get away with everything!Herşeyle nasıl başaçıkıyorsun…?
How are you doing… With everything?Böyle herşeyle ilgilenen bir kıza… sahip olduğunuz için şanslısınız.
You're lucky to have a little girl that's interested in things.Sana herşeyle ilgilendiklerini söylüyorlar. Onlar yüzüne bakıyorlar.
They tell you they're handling everything. They look you in the face.Sana herşeyle ilgilendiklerini söylüyorlar. Onlar yüzüne bakıyorlar.
They look you in the face, they tell you they're handling everything.Herşeyle biz ilgileneceğiz.
We will take over everything.Bunu herşeyle yazabilirim, ama tuş yok.
I can't write this in anything but no key.Sadece… Belki de herşeyle kaçabilecek bazı insanlar var.
Just… Maybe there are some people who just get away with everything.Herşeyle başedebilirdiniz.- Raporları bitirdin mi?
Have you finished those reports?- You could deal with anything.Lütfen. Herşeyle ben ilgilenirim. Lütfen.
Please. I look after everything. Please.Lütfen. Herşeyle ben ilgilenirim. Lütfen.
Please. Please. I look after everything.Bunun herşeyle ilgisi var?
What's that got to do with anything?Sen buradayken herşeyle ben ilgilenirim.
I'm going to handle everything while you're in here.George herşeyle rahat, sorun yok.
George is comfortable with everything.I thought it was all going fine, that we were ready to face anything together.Sana ihanet eden herşeyle savaş.
Evet, Prens herşeyle ilgilenecek.
Yes, the Prince will deal with everything.ben herşeyle ilgileneceğim.
I will deal with everything.İpler, kemerler, masa örtüleri, bulabildiğiniz herşeyle.
Ropes, tablecloths, belts, anything you can find.Sutton Mercer, herşeyle başedebilir.
Sutton Mercer, she can handle anything.
