Examples of using Hiç çalışmadı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Neal senine hiç çalışmadı.
Marina ağır bir krize girdi ve o günden beri hiç çalışmadı.
Ekipler harekete geçtikten sonra katil hiç çalışmadı.
Hayır, böle isimde biri hiç çalışmadı.
Yeniyken bile hiç çalışmadı.
Evet! Neredeyse hiç çalışmadı.
Brad ile hiç çalışmadı.
O radyo 40 yıl boyunca muhtemelen hiç çalışmadı.
Bu yüzden Madrid bu taktikle oynama ihtimalimize hiç çalışmadı.
Bununla birlikte Hyneki bulmaya hiç çalışmadı.
Evet, üçlü enerjili mafsallı mekanizma o Goatta hiç çalışmadı.
Hayır, annem hiç çalışmadı ve babam da hep bunun için ona kızgındı.
kaç yıldır hiç çalışmadı. Sabit tut.
Ama belli ki ekranda nasıl görüneceğiyle ilgili bir öngörüleri vardı. Leone hiç çalışmadı.
Sabit tut. Bozuk diyorum sana, kaç yıIdır hiç çalışmadı.
Leone hiç çalışmadı.
Sabit tut. Bozuk diyorum sana, kaç yıIdır hiç çalışmadı.
Sayaka sadece eğlendi ve hiç çalışmadı… ve lisedeki en düşük sınıfa yerleştirildi.
Tembel ve hiç çalışmadı ama o biyoloji sınavında 710 aldı.