Examples of using Hiç duymamıştım in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Daha evvel bir çocuğun tek başına nöbete çıktığını. hiç duymamıştım.
O fıkrayı daha önce hiç duymamıştım.
Bilmem. Bu isimde bir dişi köpek hiç duymamıştım.
Lop et'' ifadesini daha önce hiç duymamıştım.
Bunu daha önce hiç duymamıştım.
Daha önce hiç duymamıştım.
I haven't heard it before.Başka? Daha önce onları hiç duymamıştım.
I would never heard of them before.- Who else?Bilmem. Bu isimde bir dişi köpek hiç duymamıştım.
You know, I have never heard that name for a female dog.Flossie nin ağzından bu sözleri hiç duymamıştım.
I had never heard Flossie use such language.Yaşındaydı galiba ve adını hiç duymamıştım.
Böyle bir sesi daha önce hiç duymamıştım.
There's a sound I haven't heard before.Yemek için kimsenin iltifat ettiğini hiç duymamıştım.
I would never heard anyone make compliments about food.Ve onun ağzından çıkan boktan lafları Hiç duymamıştım.
The shit that came out of this woman's mouth, I had never heard!Ve son ana kadar Maquisi hiç duymamıştım.
And I hadn't heard of the Maquis until recently.Bunu daha önce kullandığını hiç duymamıştım.
I haven't heard you use that one before.Bugüne kadar hiç duymamıştım.
I would never heard of it before today.Kullandığı kelimelerin bazılarını daha önce hiç duymamıştım.
There were some words he used that I have never heard before.Daha önce etin diyabete sebep olmakla ilişkilendirildiğini hiç duymamıştım.
Was associated with causing diabetes.- I had never heard that meat.Bu ismi çocukluğumdan beri hiç duymamıştım.
I haven't heard that name since Fakat iki dakika içinde bu adamın Daha önce Bobby Newportu hiç duymamıştım.
But it became clear in two seconds i would never heard of bobby newport before.
