Examples of using Hiccup in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Benim adım Hiccup.
Pekâlâ, burada kalanlar Hiccup ile ilgilenecek.
Pekâlâ, burada kalanlar Hiccup ile ilgilenecek.
Şu andan itibaren Hiccup, bildiğin üzere Bork haftası başladı bu aynı zamanda ejderhalarla yaptığımız barıştan sonraki ilk olan.
Hiccup, her tarafı beyaz kaya sınıfı,
Hiccup, bu şeyi ben de en az senin kadar istiyorum
Ah, Hiccup felaket tellalı olmaktan nefret ediyorum
Hikâye, Hiccup adlı genç bir Vikingin efsanevi Viking dünyasında kabilesinin ejderha avcısı olma geleneğine uyma çabasının yer aldığı bir hikâye anlatılmaktadır.
Ve bu efendi Hiccup, Kral Ennudenin beni nasıl fahri kraliyet dalkavuğu yaptığının hikâyesiydi. Bak.
Biliyor musun, Hiccup bu kitapla senin ejderhalar hakkındaki bildiklerinle benim savaş hakkında bildiklerim biz seninle bir takım olabiliriz.
Hiccup ve Snotlout ejderhalarına binip kıyıda demirli olan sancak gemisinin etrafında döndükten sonra deniz yığını labirentinden geçip, buraya geri dönecekler.
Benim donanmam muhteşem Yıldırım Atarla birlikte ejderha eğitim arenasını kuşatacak ve Hiccup ile Gece Hiddetini aciz bırakacaklar.
Bir başlangıç için, tüm kit ve kabare Devils Hiccup üzerinde ısınmak için gidiyor.
Bir başlangıç için, tüm kit ve kabare Devils Hiccup üzerinde ısınmak için gidiyor.
Olur da geri dönemezsem, yaptığım her şeyin… senin için olduğunu bil… kıymetlim Hiccup.
Hiccup ve Gece Hiddetini açıklığa çekeceğiz diğer binicileri etkisiz hale getirip öldürücü güçle Ejderha Gözüne el koyacağız. Sanki başka türlü güç varmış gibi. Demem o ki.
Hiccupa yardım edecek kimse kalmayacak.
Görünüşe göre Hiccupta benim Yıldırım Atarımı yakalayamıyor.
Kimse Hiccupa zarar vermeyecek.
Siz gidip Hiccupa yardım edin.