Examples of using Hikâye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bunu ilk duyuşumdan sonra… bu hikâye beni ele geçirdi.
Kes! Hikâye istemiyorum.
Sizin için de bu'' hikâye'' demek.
Beklenildiği gibi mi? Bu yer gelecekteki hikâye gelişimi için yasak bölge olarak belirlendi?
Sizin için de bu'' hikâye'' demek.
Söyle bana Keşiş, benimkinden daha acıklı bir hikâye duydun mu?
O korkunç hikâye ellerindeydi.
An8} -Bu hikâye.
Hikâye fabrikası, dünyadaki en iyilerden biridir.
Bu sezonki hikâye daha ilk andan başlıyor.
Hikâye sizin ölümünüzle nihâyete ermeden önce.
Ama hikâye Abominationun buralarda bir yerde olduğunu söylüyor.
Hikâye mutlu sonla bitmiyor mu yani?
Bu hikâye, Dünyayı elektrik ile değiştiren modern Prometenin öyküsüdür.
Hikâye çok yavaş.
Hikâye böyle bitmiyor, Danny.
Belki de hikâye kendisini tekrarlıyordur.
Hikâye pek mutlu değil.
Suçlara hikâye yaratma konusunda çok başarılı.
Hikâye böyle devam eder, fakat gerçeğe dayanıyor olabilir mi?