Examples of using Hintli in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hintli anneleri bilirsin.
Bu bebek hiç Hintli görünmüyor.
Ve ödül, Hintli dostum, Aatish Kapoora gidiyor.
Hintli, Mısırlı, İtalyan, Amerikalısınızdır.
Efendim bence Hintli adamın kendini açıklamasına izin vermelisiniz.
Hintli, Chi-Wainin silahını buldu.
Onlar Hintli ve biz yabancıyız.
Hintli mi?
Tüm bunları Hintli annelerin neden yapmadıklarını sorma.
Hintli ceset gitti.
Hintli kadınlara akıl-sır ermiyor.
Eğer Hintli Sania Mirza
Sonra, Hintli olan ne zaman endişeli olsa kaşını okşarmış.
Hintli, köşkünün kapılarını kilitleyip nöbet tutmaya koyulmuş.
Hintli, onları havaalanından alıp lokantaya götürdü.
Hintli adamın oğlancı olduğunu öğrendi.
Hintli ne kadar beklememiz gerektiğini söyledi mi?
Hintli olanın sanıyordum.
Çünkü onlar hintli değil kadın!
Baban Hintli mi?