Examples of using Hissettirmez in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
ve hiçbir şey hissetmiyorum fakat minnetkârlık… küçük aptal hayatımın… her basit anı için.
Artık bir değiş tokuşa zorlanmış gibi hissetmiyorum… ve artık sanki etrafımdaki dünyanın hayatımı belirleyişinde hiçbir kontrolüm yokmuş gibi hissetmiyorum.
Seni ilk defa okula gönderdiğim gün gibi hissediyorum… seninle ilgilenemeyeceğim bir dünyaya yolluyorum seni.
Sana ve o çocuklara karşı hissettiğim sevgide Romanın bütün kiliselerinden daha fazla sevgi var.
Başlangıçta içgüdüsel olarak hissettiğim… bunun bir cinayet olduğuydu,
Nasıl hissettiğimi babama açıklayabileceğimi sandım ama o… o çok öfkeliydi, ailemdeki herkesi rezil ettiğimi söyledi sonra
Senin de böyle hissettiğini biliyorum. Ama eğer buradan kaçmayı denemezsek onları asla tekrar göremeyiz.
Ve kendimi bir canavar gibi hissettim. Fakat yemeğini her verişimde gözündeki nefreti gördüm.
Ve kendimi bir canavar gibi hissettim. Fakat yemeğini her verişimde gözündeki nefreti gördüm.
İhanete uğramış gibi hissettiğimi… ve arkadaşlıktaki
Kendimi öyle suçlu hissettirdi ki… Damien Darkh için çalıştığını öğrendikten sonra bile ona güvenmek istedim.
Tanrım, çok kötü hissetmiştim. Schmansky geri döndü
Yani araba seni nasıl hissettirir,… rüzgarında saçların dalgalanır vesaire gibi mi?
Yani araba seni nasıl hissettirir,… rüzgarında saçların dalgalanır vesaire gibi mi?
Kendimi öyle suçlu hissettirdi ki… Damien Darkh için çalıştığını öğrendikten sonra bile ona güvenmek istedim.
Salı birşey hissettirmez ki.
Bu bana acı hissettirmez.
Kendini daha güçlü hissettirmez.
Konuşmak sana kendini iyi hissettirmez.
Bu ona kendini daha kötü hissettirmez.