Examples of using Içgüdülerini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bajorlular için çalışman içgüdülerini tamamen köreltmemiş.
Anca sen bir annenin içgüdülerini görmezden gelirdin!
Ya da bir korkağın içgüdülerini.
Şimdi düşünmeyi bırak ve içgüdülerini kullan.
Kriz anında insanlar, içgüdülerini dinle der.
Onlarla konuş, içgüdülerini izle.
İkinci kural, içgüdülerini takip et.
Yapman gereken… içgüdülerini dinlemek.
Biliyorsun, o yüzük… içgüdülerini güçlendiriyor.
Vulkanlar yüzyıllar boyunca, şiddet içgüdülerini.
Hayır, Doctor. Ben senin içgüdülerini sana karşı kullandım.
Alo?- içgüdülerini hep sevmisimdir?
Alo?- içgüdülerini hep sevmisimdir.
Gönder. En iyisi dürüst olmaya çalışmak ve içgüdülerini dinlemek.
Öyle yapma. Bunun yerine içgüdülerini en üst düzeydeki… iç hesaplamaları yapan parçan gibi düşün.
Çıktıkları bir seyahatte Kuzen Sebastian her zamanki gibi… sadece içgüdülerini tatmin edecek… genç yerli delikanlılar aramaya başIıyor… ve sıcak bir öğleden sonra Cartagenada.
Adları Saint-Patrick Beşlisi olarak güncellenen, tüm içgüdülerini açıkça ifade eden bir grup sanatçıya katıldı. Luke, Saint-Patrick Dörtlüsü olarak bilinen.
Sadece içgüdülerini tatmin edecek… genç yerli delikanlılar aramaya başlıyor. Çıktıkları bir seyahatte Kuzen Sebastian her zamanki gibi.
Adları Saint-Patrick Beşlisi olarak güncellenen, tüm içgüdülerini açıkça ifade eden bir grup sanatçıya katıldı. Luke, Saint-Patrick Dörtlüsü olarak bilinen.
Ona asla şifa veremeyeceğini ve onu sadece kendi temel içgüdülerini… ve güce olan tutkunu tatmin etmek için kullandığını öğrenecektir.