IÇIN ÖLMEYI in English translation

to die for
için ölmek
için ölüme
uğruna öleceği kadar
için ölünür
için savaşmak ve ölmek için
ölmek için geldik senin için
icin olmek mi
death for
için ölüm
için ölümden
için ölene
için ölmeyi
ölüm arasındaki fark olabilirdi bu o çocuklardan biri için

Examples of using Için ölmeyi in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Seyirciyi eğlendirmeyi veya Sırpların deyimiyle'' güzellik için ölmeyi'' değil, sonuç elde etmeyi hedefliyor.
It is aimed not at wowing the spectators, or"dying for beauty" as Serbs like to put it, but at achieving results.
Getirecek. Senin için ölmeyi bile göze alıyorlarsa bunları çok iyi kandırmışsın.
You have really pulled a number on these people if they would die for you. He will.
Cha Sae-yoon sana yaptığı şey için ölmeyi hak ediyor.
Cha Sae-yoon deserves to die for what he did to you. and let his mom
Ben ülkem için ölmekten korkmuyorum Frank.
I'm not scared to die for my country, Frank.
Özgürlük için ölme şansın var.
You have a chance to die for freedom.
Kimsenin benim için ölmesini istemiyorum.
I don't want anybody to die for me.
Ülkeniz için ölmekten gurur duyun.
Be proud to die for your country.
Ülkem için ölmekten korkmuyorum.
I'm not afraid to die for my country.
Tanrılarımız için ölmek istiyorsa bırak ölsün..
If he wants to die for our gods, let him.
Ülkem için ölmek kötü bir ölüm değil.
It's not a bad death to die for my country.
Birinin halkı için ölmesi… çok büyük bir fedakarlık.
Is a great sacrifice. To die for one's people.
Birinin halkı için ölmesi… çok büyük bir fedakarlık.
To die for one's people is a great sacrifice.
Vatanım için ölmekten korkmuyorum.
I'm not afraid to die for my country.
Ama adil bir sebep için ölme isteğimiz seninkiyle aynı.
But our willingness to die for a just cause is the same as yours.
Ama adil bir sebep için ölme isteğimiz seninkiyle aynı.
Just cause is the same as yours. But our willingness to die for a.
Sizin için ölmekten memnuniyet duyarım, leydim.
I would be more than happy to die for you, my lady.
Ben ülkem için ölmekten korkmam, Frank.
Well I'm not scared to die for my country Frank.
Benim için ölmek istediğini söylüyor.- Valmont.
He says he wants to die for me.- Valmont.
Kimsenin benim için ölmesini istemedim.
I didn't want anyone to die for me.
Senin için ölmeye hazırlar. Bizimle gel.
They're ready to die for you. Come with us.
Results: 88, Time: 0.0271

Için ölmeyi in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English