IÇIN ÜZÜLMEYI in English translation

• feeling sorry for
• worrying about

Examples of using Için üzülmeyi in Turkish and their translations into English

Neden kendin için üzülmekten vazgeçmiyorsun?
Why don't you stop feeling sorry for yourself?

Burada oturup, kendin için üzülmenin manası ne ki?
What's the point of sitting here feeling sorry for yourself?

Orada oturup kendiniz için üzülmenin faydası yok.
Sitting there feeling sorry for yourself isn't gonna help.

Orada oturup kendiniz için üzülmenin faydası yok. Bana bak.
Look at me. Sitting there feeling sorry for yourself isn't gonna help.

Müteakip geyik için üzülmeye başla.
Stan feeling sorry for the doe next.

Müteakip geyik için üzülmeye başla.
Start feeling sorry for the doe next.

Hadi ama oturup kendiniz için üzülmenin bir faydası yok.
Come on, no use sitting around feeling sorry for ourselves.

Hadi ama oturup kendiniz için üzülmenin bir faydası yok.
Feeling sorry for ourselves. C'mon, no use sitting around.

Kendin için üzülmekten vazgeç, kaltak.
Stop feeling sorry for yourself, bitch.

O andan itibaren, kendim için üzülmekten vazgeçtim.
I stopped feeling sorry for myself after that.

İçerek oturmak ve kendin için üzülmek istiyorsun.
You want to sit around drinking and feeling sorry for yourself.

Saklanmak ya da kendim için üzülmek zamanı değil.
It's not the time for hiding out or feeling sorry for myself.

Onun için üzülmüştüm.
I felt sorry for him.

Mike için üzülme.
Don't worry about Mike.

Razor için üzülme.
Don't worry about Razor.

Maç için üzülme.
Don't worry about the game.

Bizim için üzülme.
Don't worry about us.

Onun için üzüldüm.
I feel bad for him.

Çocuk için üzülmüştüm.
I felt bad for the boy.

Benim için üzülme patron.
Don't worry about me, boss.