IÇIN BIR ÖDÜL in English translation

reward for
için ödül
karşılığı
için 2 milyon dolarlık ödül
bir ücret
ödüllendirmek için mi
ödül olarak göndermişlerdir belki de bu yerin sahibine yardım ettiği için
award for
ödülünü
prize for
ödülü
için hediye
için her birinin bir ödül
a bounty for
için bir ödül
için bir lütuf
trophy for
için ödül
için bir kupa

Examples of using Için bir ödül in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bunun için bir ödül alırsın. Aferin.
You get a prize for that. Good job.
Zaten onlar için bir ödül olduğunu düşünüyorum.
Think there's already an award for them.
Bunun için bir ödül alırsın. Aferin.
Good job. You get a prize for that.
Al bakalım James… cesaretin için bir ödül. Jeet!
Jeet! Here you go, James… an award for bravery!
Aferin. Bunun için bir ödül alırsın.
You get a prize for that. Good job.
Cesaretin için bir ödül.
An award for bravery.
Aferin. Bunun için bir ödül alırsın.
Good job. You get a prize for that.
O, yarışmayı kazandığı için bir ödül aldı.
He got a prize for winning the competition.
ünlü şahıs için bir ödül.
invitations, an award for a celebrity.
Hemen hemen aynı şeyi yaptığın için Bir ödül kazandın.
You won a prize for doing almost the same thing.
Bencil oğullarımın hayatta olduğumu… fark edebilmeleri için bir ödül mü kazanmalıyım?
I have to win an award for my sons to notice I'm alive?
Afrika özgürlük müziği ya da öyle bir şey hakkında yazdığı şey için bir ödül almıştı.
She won some award for her writing on African freedom music or something.
Geri zekâlı gibi kelimeler kullanmayan programlar için bir ödül.
An award for TV shows that don't use words like"retarded.
Katliamı yapan kızılderililer için bir ödül koyduk.
We post a bounty for the Indians did the massacre.
Bunun için bir ödül vermeliler.
They should give out awards for that.
Senin için bir ödül falan yok.
There are no prizes for you.
O deneme için bir ödül kazandım.
I won an award for that essay.
Sonunda kendi filmim için bir ödül alabildim.
I finally get to accept an award for my movie.
Bunun için bir ödül olmalı?
Shouldn't there be some kind of reward for that?
Serbest bırakılmamız için bir ödül olmayacak.
There will be no reward for our release.
Results: 200, Time: 0.0529

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English