Examples of using Için mücadele etmek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Buzdolabında yemek yokken… prensiplerin için mücadele etmek çok güzel.
Tek suçum bizim gibiler için mücadele etmek.
Tek suçum, bizim gibi insanlar için mücadele etmek.
Tek suçum bizim gibiler için mücadele etmek.
Tek suçum bizim gibiler için mücadele etmek.
Tek suçum bizim gibiler için mücadele etmek.
Ben yine de Hank için mücadele etmek istiyordum.
Benim jenerasyonumdan kadınlar her fırsat için mücadele etmek ve onların değerini bilmek zorundaydı
Anlaşıyoruz, birbirimizi için mücadele etmek istiyoruz ama görüşüne göre… Bilmiyorum.
Ve son kez olması pek mümkün olmadığından bu anne buzağısı için mücadele etmek zorunda kalacak.
ama o da biliyordu bunun için mücadele etmek zorundaydi.
onun için mücadele etmek zorundasın.
Efendim, Katanaya sahip olmak için mücadele etmek istiyor. En saf dövmeye sahip olan Hakiman tapınağın cevheri.
Ben herhangi bir şey için mücadele etmek istemedim, ama mücadele etmekle ne kadar güçlü olduğumuzu öğreniriz.
bu yüzden bir bakıcı için mücadele etmek zorunda kalmadık?
şimdiye kadar yaptığın berbat seçimlerini düşünürsek hayatın için mücadele etmek zorundasın.
Daha iyi değil mi? Evleriniz, memleketiniz, öz saygınız için mücadele etmek.
Evleriniz, memleketiniz, öz saygınız için mücadele etmek.
yeni bir başlangıç için mücadele etmek istedim.
Ama eğer çok geç ise… Hayatında önemli olan şeyi anlamak için mücadele etmek, asla geç değildir.