Examples of using Iş bulmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bakıcı için de mi iş bulmak zor?
Eğer yaz stajına denk geldiysen iş bulmak çok zor.
Hepiniz biliyorsunuz Amerikaya gitmek ve iş bulmak.
Darius Tanz seni karalayınca teknoloji dünyasında iş bulmak hayli zor.
Çok zor, gerçekten iş bulmak kolay değil.
Evladım? Bu aralar iş bulmak çok zor.
Çok zor, gerçekten iş bulmak kolay değil.
Çok zor, gerçekten iş bulmak kolay değil.
Ama Se-jin önce iş bulmak istiyor.
Görünüşe göre, iş bulmak kolaymış.
David ve Joenun iş bulmak zorunda kalması gerçekten de acınası bir durumdu.
Tom iş bulmak zorunda.
O yüzden iş bulmak zorunda kaldım.
Burada iş bulmak, oldukça zor.
Büyümek, iş bulmak, evlenmek.
Iş bulmak için her şeyi yapıyoruz ama turbo kapitalizmle başa çıkmak çok zor!
Yaşındayken iş bulmak hiç de kolay değildi.
Eğer yazmayı bıraksaydın iş bulmak zorunda kalırdın.
Günümüzde iş bulmak kolay değil.
Umarım iş bulmak için gelmemişsindir.