Examples of using Bulmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bunu bulmak size kalmış.
Bir iş bulmak güzel, değil mi Vi?
Annen seni bulmak için bütün köyü seferber etti.
Onu bulmak güç olacak.
Eğer o limon ağacını bulmak istiyorsak, aralarına sızmam lazım.
Rus dağıtımcıların bulmak ve hesaplarını silmek üzere bir savunma anlaşması yaptılar.
Biz, katili bulmak zorundadır yapamaz boşuna başkan bana göster.
Sana bir kavalye bulmak dışında mı?
Onları bulmak bu yüzden zor olmamalı.
Çünkü dairesini bulmak imkânsız!
Onları bulmak zorundayız.
Kyle Singerı bulmak ne kadar zamanınızı alacak?
Cassie, Kurucuyu bulmak için tek umudumuz.
Onu bulmak zorundayız, anlıyor musunuz?
İyi. Komik bulmak zorundasın aksi takdirde fobin kazanacak.
Akrabaları bulmak istiyor.
Paramı çalan adamı bulmak ve kafasına silahı dayamak.
Oğlunu bulmak istiyor.
Burayı bulmak hiç kolay olmadı.
Bulmak istiyor musun ki?