IŞ ORTAĞIN in English translation

business partner
iş ortağı
iş arkadaşı
i̇ş ortaklığı
iş partneri
a business associate
iş ortağı
bir iş arkadaşı
co-worker
iş arkadaşı
meslektaşım
iş ortağın

Examples of using Iş ortağın in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Pekâlâ, karın,… metresin, iş ortağın ve sen. Aynı arabadasınız.
Okay. Your wife, your mistress, a business associate, you… all in the same car.
Şu diğer iş ortağın, Gabriel Ortega var
What's that? Your other business partner, Gabriel Ortega,
Şu diğer iş ortağın, Gabriel Ortega var ya? Nedir o?
That's her brother. Your other business partner, Gabriel Ortega, What's that?
Eski iş ortağın Topherı nasıl öldüreceğini bulduktan sonra… sakalını uzatmaya mı başladın?
Your old business partner, Topher? You start growing that beard once you figured out how you were going to kill?
Bu söyleyeceklerim, tamamen bir hekim ve iş ortağın olarak profesyonel görüşlerim.
What I'm about to say to you is strictly professional as a physician and your business partner.
Onu babamın eski iş ortağına ulaştırmam lazım.
I need to get it to my father's old business partner.
Dostumuz ve iş ortağımız, Hyman Roth, haberlerde.
Our friend and business partner, Hyman Roth, is in the news.
Joanla ben iş ortağına bakarız.
Joan and I will take the business partner.
Benim hapsolan iş ortağımın geri zekalı eşcinsel yeğeni de Brownda okudu.
My incarcerated business partner's retarded gay niece went to Brown.
Tamam onun iş ortağıyla görüşeceğim.
Okay, I'm gonna go interview his business partner.
Ben Estelanin iş ortağıyım Adım Ana.
I'm Estela's business partner, Ana.
Tellerın iş ortağıyım sadece.
I'm just Teller's business partner.
Karının iş ortağıyla yatmandan.
About you banging your wife's business partner.
Bay Youngun iş ortağını sorguladığınız gözetim video kasetini mahkemeye getirttirdik.
We have subpoenaed a surveillance video Of you questioning Mr. Young's business partner.
Kardeşim Tyler ve iş ortağımız Div ile birlikteyim.
Tyler and our business partner Divya. Yes, sir, I'm here with my brother.
Burada kardeşim ve iş ortağımız Divya ileyim.
Tyler and our business partner Divya.
Iş ortağımız Divya ileyim.
Tyler and our business partner Divya.
Ona ve yeni iş ortağına bir sanat müzayedesinde rastladım.
I ran into her and her new business partner at an art auction.
Joyce Joyston benim iş ortağım. Joyston.
Joyce…-ton, my… Joyce Joyston. My business partner.
Ne buldun? Babasının eski iş ortağını bulduk. Yevgeny Putkin.
We found her dad's old business partner, Yevgeny Putkin.
Results: 47, Time: 0.031

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English