IKI GÜNÜN in English translation

• two days

Examples of using Iki günün in Turkish and their translations into English

İki günün kaldı Thomas.
Two days, Thomas.

İki günün var.
Two days with you.

İki günün var.
You have got two days.

İki günün var Goodfellowe.
Goodfellowe, you have two days.

İki günün var.
You have two days.

İki günün maaşımı verir misin?
Could I get two days' wages?

İki günün var. Bilmiyorsan öğren.
Then find out. I will give you two days.

İki günün var. Daha fazla değil.
You have two days.

İki günün var, sonra geri çekiliyoruz.
You have got two days, then we're pulling out.

İki günün var. ya para ya da silahlar.
The money or the guns in two days.

İki günün var, beni duyuyor musun?
You got 2 days, you hear me?

İki günün yok McAllister. Evet efendim. Ama tüm bu süvariler ve yola çıkmamızdan sadece iki gün önce.
Yes, sir. You don't have those two days, McAllister. It's just that with all green troopers, and only two days before we head out.

İki günün sonunda, bulunmazlarsa polisi arayıp onlara… söyleyebildiğiniz kadar doğruyu söyleyin
At the end of two days, if they have not been found you call your police, tell them as

Iki günün var.
And you got two days.

Bankada iki günün yok.
You won't have two days in the bank.

Sadece iki günün var.
You have only got two days.

Bir iki günün kalmış.
It's a day or two.

Yalnızca iki günün var.
You can have two days.

Senin iki günün vardı!
You have had two days!

Evet, iki günün var.
Yeah and you got two days.