Examples of using Ile bir ilişki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Naomi Wallingin Herreshoff ile bir ilişkisi varmış.
Naomi Walling was having a relationship with Herreshoff.Emma Wilson ile bir ilişkim var mıydı?
Did I have an affair with Emma Wilson?Diananın Clas Greve ile bir ilişkisi var.
Diana has a relationship with Clas Greve.Owen ile bir ilişkim yok.
I'm not having an affair with Owen.Ama Natalie ile bir ilişkiye başladı mı?
But he started a relationship with this Natalie?Yani Bay Delaney Bayan Redfield ile bir ilişkisi olduğunda… tüm kent duyuyor.
An affair with the Redfield woman… So when Mrs Delaney's husband has.Bu arada, Amber ise Wilson ile bir ilişkiye başlar.
Meanwhile, Amber begins a relationship with Wilson.Phillipin yardımcısı ile bir ilişkiye mi başladınız?
Did you start an affair with Phillip's assistant?Barosky ile bir ilişkim var.
I got a relationship with Barosky.Bay Ross ile bir ilişkiniz mi var? Neden?
Why?- I…- Are you having an affair with Mr. Ross?Neden? Bay Ross ile bir ilişkiniz mi var?
Are you having an affair with Mr. Ross? I…- Why?Ile bir ilişkisi olduğunda… Yani Bay Delaney Bayan Redfield.
An affair with the Redfield woman… So when Mrs Delaney's husband has.Bay Ross ile bir ilişkiniz mi var?
Are you having an affair with Mr. Ross?Prensesin kişisel koruması ile bir ilişkisi vardı.
The princess was having an affair with her bodyguard.Mike ile bir ilişkisi var.
She's having an affair with Mike.Anne Barron ile bir ilişkiniz var mıydı, profesör?
Were you having an affair with Anne Barron, professor?Anne Barron ile bir ilişkiniz var mıydı?
Were you having an affair with Anne Barron?Brooke Windham ile bir ilişkiniz var mı, yok mu? Evet.
Or are you not, having an affair with Brooke Windham? YES.Brooke Windham ile bir ilişkiniz var mı, yok mu?
Are you having an affair with Brooke Windham?Bence Alicia ile bir ilişkisi vardı ve karısının da bundan haberi oldu.
I think he had an affair with Alicia, I think his wife knows.
