ILE ILIŞKISI in English translation

• affair with
• relationship with
• relation with
• involved with
• had dealings
• associated with

Examples of using Ile ilişkisi in Turkish and their translations into English

Tina ile ilişkisi yüzünden tehdit ediliyormuş kimi davranıyordu.
Who acted like he would been threatened before about his affair with Tina.

Louisin annesi ile ilişkisi o devir için sıradışı bir düzeyde sıkıydı.
Louis' relationship with his mother was uncommonly affectionate for the time.

Senatör ile ilişkisi olan kız?
The girl who had the affair with the Senator?

Brandon ile ilişkisi bile yok.
He doesn't even have a relationship with Brandon.

Balıkçılık ile ilişkisi nedir?
What's the connection with fishing?

Babanın, Hawkins ile ilişkisi nedir?
What's your dad's association with Hawkins?

Cadbury ile ilişkisi bulunmaktadır.
She starts having a relationship with Cadbury.

Anladığım kadarıyla Lisa ile ilişkisi artık daha iyi.
But I think I understand his relationship with lisa better now.

Liu Kang ile ilişkisi vardır.
She has a relationship with Mr. Hunt.

Ya Jo Watkins ile ilişkisi olduğunu?
Or that he's is having an affair with Jo Watkins?

Tim ile ilişkisi olan bendim.
I was the one who had the relationship with tim.

Harry ile ilişkisi ne acaba?
Just what is his relationship with Harry?

Prenses Kitana ile ilişkisi vardır.
She has a relationship with Gino.

Norma Emerson ile ilişkisi neymiş?
What's his relationship with Norma Emerson?

Adamın babası ile ilişkisi tahmin ettiğimizden daha da kötü.
His relationship with his father is even worse than we imagined.

Theonun Tracy Senarak ile ilişkisi de üç ay önce başlamıştı.
Theo started having an affair with Tracy Senarak.

Şifacı Li ile ilişkisi ne? -Hayır?
No. What's his relationship with Healer Li?

Adamın babası ile ilişkisi tahmin ettiğimizden daha da kötü.
Is worse than we imagined. Relationship with his father.

Gabrielin dış dünya ile ilişkisi yok sayılırdı.
Gabriel's contact with the outside world was virtually nil. None.

Shizuko ile ilişkisi bir skandala sebep olmuş.
His affair with Shizuko caused a scandal.