Examples of using Ile oynamak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben tren ile oynamak istiyorum.
Bethany ile oynamak.
Eğer yılan ile oynamak istemiyorsan sepet ile uğraşmayacaksın.
Kim TJ ile oynamak ister?
Kral kızı oğlana teklifi Ve eşi ile oynamak.
Belki birazcık da Tommy ile oynamak istersin.
Hayır, ben sadece Sandrine ile oynamak istedim.
Ama ben Pollyanna ile oynamak istiyorum.
Hiç kimse Mary ile oynamak istemiyor.
Hanuka bayramı sırasında dört taraflı dönen top ile oynamak gelenekseldir.
Seçimler iki kaptanın ne ile oynamak istediklerini seçmeleridir.
O, bu yolda insanlar ile oynamak hobimdir.
Birisi yağlı güverte ile oynamak zorundadır.
Lucy? Kim Willy ile oynamak ister?
Yani tatillerde Flora ile oynamak güzel ama artık hayatıma devam etmem lazım.
Ve bir fil çılgına dönmüştü ve renkli topu ile oynamak yerine seni hortumu ile alıp… yerden yere vurmaya başlıyor.
Bazı tablo veya elektronik tablo ile oynamak zorunda değilsiniz tür deneysel numarası almak.
Brian ile oynamak, insanken vakit bulamadığım şeyleri yapmak… her anın ne kadar önemli olduğunu fark etmemi sağladı.
Ne yemek isterse onu yemesini, ne giymek isterse onu giymesini, kim ile oynamak isterse onla oynamasına izin vereceğim.
burnunu karıştırmak yok küçük Fred ile oynamak yok demek.