Examples of using Ilgilendirecek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Epey bir şey söyledi… benim için söyledi… ve birkaç şey de Fazla değil. Seni ilgilendirecek.
Ben de Bayan Werynin, seni ve Bay Einthovenı ilgilendirecek bir hikayesi olduğunu söylüyordum.
Bay Poirot, gerçi sizi burada ilgilendirecek pek fazla bir şey olduğunu sanmıyorum.
Bay Poirot, gerçi sizi burada ilgilendirecek pek fazla bir şey olduğunu sanmıyorum.
Çocukları ile ilgilenmek onu çok meşgul ediyor.
Valiyle ilgilenmek, önemli bir iş bu.
Onunla ilgilenmek benim işimdi,
Sen çocukla ilgilen, anahtarı ben kendim alacağım.
Şimdi de seninle ilgilenmeme bile izin vermiyorsun.
Ve havuz çevresindeki boyayla ilgilen, olur mu?
Biz yokken evle ilgilen, tamam mı?
Satish onlarla ilgilen… Eşinizin ladooları hakkında çok şey duydum.
Ailemiz bizimle ilgilendi ve şimdi onlarla ilgilenme sırası bizde.
Ama önce gidip arkadaşlarınla ilgilen. Herkesin önünde kavga ettiler.
Sadece onunla ilgilenmek için üç buçuk haftadır ordaydın.
Başkalarıyla ilgilenmek bir süreliğini kendi problemlerimi unutmama yardım edebilir.
Parayla ilgilenmiyorum.- Güzel.
Sen kargoyla ilgilen ve yolumdan çekil.
Parayla ilgilenmiyorum.- Güzel.
İlgilenmiyorum. Şimdilik hiç kimseden refakat istemiyorum.