Examples of using Ilgilenecekler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Burada seninle ilgilenecekler.
Genç insanlar ilgilenecekler.
Mary ve Flora benimle ilgilenecekler.
Seninle ilgilenecekler.
Sana göz kulak olmalarını onlara söyledim, seninle ilgilenecekler.
Ve Bea ile Lovejoy… ben gidene kadar Peterla ilgilenecekler.
Sizinle orada ilgilenecekler.
Burda seninle ilgilenecekler.
Buradaki adamlar seninle ilgilenecekler.
Artık benimle ilgilenecekler.
Oradaki bay ve bayan… sizinle ilgilenecekler.
Oradaki bay ve bayan… sizinle ilgilenecekler.
Artık sadece güreşle ilgilenecekler.
Onlar da onu alıp, ilgilenecekler.
Merak etme, seninle ilgilenecekler.
Ve her şeyle ilgilenecekler.
Federal memurlar soruşturmayla ilgilenecekler.
Bak, şimdi seninle ilgilenecekler.
Onunla ilgilenecekler.
Hem bakımevinde benimle 7/24 ilgilenecekler. Ağrı kesiciler, yemekler, her şey olacak.