Examples of using Ilkiydi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu ilkiydi.
Turuncu renk, iPod franchiseinin ilkiydi.
The orange color was a first for the iPod franchise.Çok tuhaf bir rüyaydı. Onu izleyen rüyaların ilkiydi.
Ama bu ilkiydi.
Bu aslında sende hoşuma giden şeylerin ilkiydi.
It's actually one of the first things I liked about you.Bu, Nikki ile hoppala dediğim anların… ilkiydi.
The first of many… With Nikki, that was… uh-oh moments.Bu, Nikki ile hoppala dediğim anların… ilkiydi.
With Nikki, that was… uh-oh moments. the first of many.Her şeyin ilkiydi.
First everything.Annem eve doğru sürdü, bu ilkiydi.
妈妈开车回家 那可前所未有 Mum drove home, that was a first.Dün gece ay döngüsünün ilkiydi.
Last night was the first moon in the lunar cycle.Trenin patlaması bir dizi saldırının ilkiydi.
Was the first attack of a series.- The train explosion.Sahip olduğum deneyimlerden ilkiydi.
That was the first of these experiences I had.Bir saniye, o ilkiydi.
Bir saniye, o ilkiydi.
Hold on, it was my first.Bir saniye, o ilkiydi.
Hold that, he was my first.Son isteğim ilkiydi.
Bu, Case Yellow un 19 ertelemesinin ilkiydi.
Bir tenis oyuncusuna kot giydirmek benim yanlış seçimlerimin ilkiydi,'' Jordache'' başkanına giydirmek de aynı şekilde yanlıştı.
Putting a tennis player in denim was the first in a series of bad choices that I made as president of Jordache.Şarkı planlanan dört performansın ilkiydi ve gösteriyi piyanonun başına oturarak başlattı.
Bu türbin, Kuzey Denizindeki Alpha Ventus rüzgâr tarlasının 12 türbininden ilkiydi.
This turbine is the first of a total of 12 wind turbines for 
