IMZALAMASI IÇIN in English translation

to sign
imzalamayı
imza
imzalayacak
anlaşmaya
for signatures
imzaya

Examples of using Imzalaması için in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Küba krizinde ona tavsiye verdim. Hatta o eski gülünç nükleer barış anlaşmasını imzalaması için ona destek verdim.
advised him on the Cuban missile crisis, and even encouraged him to sign that silly old nuclear peace treaty.
öğleden önce muhbir vizesini imzalaması için Tomasa baskı yapıyor.
he's pressuring Tomas to sign the snitch visa before noon.
Büyük bir morgdan teklif almıştım… ve belgeleri imzalaması için ona getiriyordum.
And I was bringing him the papers to sign. I had an offer from a big chain mortuary.
Ona imzalaması için verdiğin formda şöyle yazıyordu:'' Kendi irademle suçlu olduğumu beyan etmeye karar verdim.'' Sen yanlış bir şey yapmadın.
He signed a form that you gave him saying,"I have decided to plead guilty"of my own volition." You didn't put a foot wrong.
Babanız geldiğinde birkaç şeyi imzalaması için buraya inmesi gerektiğini hatırlatın.
And don't forget to remind your dad when he arrives that he has to come down and sign a couple of things.
CCCye görünmeden önce formlarını imzalaması için bir aile üyesine ihtiyacım vardı.
Pending an appearance before the CCC. Yeah, well, you see, I need a family member to sign for her.
CCCye görünmeden önce formlarını imzalaması için bir aile üyesine ihtiyacım vardı.
You see, I need a family member to sign for her, pending an appearance before the CCC.
Babanız geldiğinde birkaç şeyi imzalaması için… buraya inmesi gerektiğini hatırlatın.
Don't forget to remind your dad, when he arrives… he must come down and sign a couple of things.
Anlaşma makul görünüyor, ama ben müvekkilime, 5 dakikada hayatını değiştirme ihtimali olan bu belgeyi imzalaması için baskı yapmayacağım.
The agreement appears reasonable, but I'm not gonna pressure my client into signing a potentially life-changing document in the next five minutes.
Oturma odasına gittiğimizde çocuklarından bahsettim. Ancak kalem alıp DEA formunu imzalaması için.
To get an ink pen and sign the DEA form, I mentioned her kids. However, upon going towards her living room.
altına girmekten kaçınan Wangenheim, Alman Şansölyesi Theobald von Bethmann-Hollweg tarafından, sadece Osmanlı İmparatorluğunun'' ismine layık Rusya aleyhinde harekete geçmesi'' halinde anlaşmayı imzalaması için yetkilendirildi.
more significant military obligations, Wangenheim was authorised by German Chancellor Theobald von Bethmann-Hollweg to sign the agreement only if the Ottoman Empire would"undertake action against Russia worthy of its name.
ABnin ülkeyle İstikrar ve Ortaklık Anlaşması( SAA) imzalaması için iki önemli koşulda somut ilerleme kaydedilmesi gerektiğini söyledi:
He said the EU would not sign a Stablisation and Association Agreement(SAA) with the country until concrete progress was
böylece Kıbrısın birleşmiş bir biçimde 16 Nisanda ABye üyelik anlaşmasını imzalaması için dramatik bir son dakika çabası olarak, BM Genel Sekreteri iki tarafın liderlerini Laheyde görüşmek için bir araya gelmeleri için davet etti.
to hold simultaneous referenda on 30 March, so that a united Cyprus could sign the EU accession treaty on 16 April.
Yemini imzalamaları için kuzenlerimi getirdim, sınırı yeni geçtiler.
I brought my cousins to sign the pledge, they just crossed the border.
İnsanların noktalı yerleri imzalamaları için her şeyi söylüyorlar.
They will say anything to get people to sign on the dotted line.
Belge ve imzalamanız için gereken şeyler burada.
There's the paper and the stuff to sign your name.
İmzalamak için elimin ağrıdığına değmiyor.
It's barely worth the pain in my hand to sign them.
Barney, vardiyanı imzalamam için bana ihtiyacın varmış.
Barney, you needed me to sign your time sheet.
İşverenim, patronum imzalamam için bana bunları verdi.
My employer, my boss gave me this to sign.
Lew, bizimle savunmayı imzalamamız için bölge savcısının ofisinde buluşacak sabah.
Lew will meet us at the D.A. 's office in the morning to sign the plea.
Results: 74, Time: 0.0355

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English