Examples of using Inancının in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu dostlarım, insan dikkat ve inancının tüm merkezidir.
Ve burada, bu mahkeme salonunda atalarımızın inancının haklı çıktığını gördük. Zindana, ateşe
Hıristiyan bir ailede büyüyen Ødegaard dini inancının hayatının önemli bir parçası olduğunu söylemiştir.
Kullandığı yöntemler, Hristiyan inancının, kara büyünün ve doğal tıbbın bir karışımıydı.
Auschwitz Yahudi Soykırımı inancının merkezi, Auschwitz bu katliamı inkar etmenin de merkezi.
Anlamanı veya inancının olmasını istemiyorum ama dünyanın sonu yakın ve burada oldukça güvendeyiz.
kitabında Hıristiyanlık inancının rasyonel ve tutarlı olduğunu savunmasından ötürü Hıristiyan apolojistler arasında adı sayılmaktadır.
Onun ruhunu inancının yanlış olduğunu düşündüğüm için Ama eğer mutluluğu başka bir yerde buluyorsa, kendi tarafımda tutmaya çalışmalı mıyım?
Anlamanı veya inancının olmasını istemiyorum ama… dünyanın sonu yakın ve burada oldukça güvendeyiz.
Anlamanı veya inancının olmasını istemiyorum ama… dünyanın sonu yakın ve burada oldukça güvendeyiz.
Öyle ama aslında kendi inancının ona geri yansıtıldığını gördüğüne eminim.
Öyle ama aslında kendi inancının ona geri yansıtıldığını gördüğüne eminim.
Annein inancının Andersdan daha güçlü olmasından korkuyor. ve Peterin üzerimizden zafer kazanmasından.
Bu yüzden Hugonun kariyerinin ilk dönemindeki şiir ve kurgu çalışmaları annesinin inancının ve krala bağlılığının yansımasıydı.
mutluluğu başka bir yerde buluyorsa, inancının yanlış olduğunu düşündüğüm için?
Sümer çoktanrıcılık inancının aksine,'' Tanrı ve insan birliği'' metni de'' Karşılıklı Birlik'' anlamına gelir.
Örneğin Voltaire, Zerdüştlük inancının, Hristiyanlığa üstün olan rasyonel Deizmi desteklediği gerekçesiyle, araştırılmasını teşvik etmiştir.
SETimesa konuşan Erucu,'' İslam Türklerin inancının gücüdür ve ona saldıranların burayı Allahın adıyla fethettiğimizi bilmeleri gerekir.
İstediğin kadar inancının arkasında… saklanabilirsin, Jadalla,…
altı ay önce Paul Wilkerman, artık miras ile geçen servet konseptine inancının kalmadığına dair bir makale yazmış.