Examples of using Inkâr eden in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İman edip sonra inkâr eden, sonra iman edip tekrar inkâr eden,
İman edip sonra inkâr eden, sonra iman edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenleri Allah ne bağışlayacak, ne de doğru yola eriştirecektir.
İman edip sonra inkâr eden, sonra iman edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenleri Allah ne bağışlayacak,
İman edip sonra inkâr eden, sonra iman edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenleri Allah ne bağışlayacak,
İman edip sonra inkâr eden, sonra iman edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenleri Allah ne bağışlayacak, ne de doğru yola eriştirecektir.
İman edip sonra inkâr eden, sonra iman edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenleri Allah ne bağışlayacak,
biz O Rahman olan Allahı inkâr eden kimselerin evlerine gümüşten tavanlar
biz O Rahman olan Allahı inkâr eden kimselerin evlerine gümüşten tavanlar
biz O Rahman olan Allahı inkâr eden kimselerin evlerine gümüşten tavanlar
biz O Rahman olan Allahı inkâr eden kimselerin evlerine gümüşten tavanlar
biz O Rahman olan Allahı inkâr eden kimselerin evlerine gümüşten tavanlar
biz O Rahman olan Allahı inkâr eden kimselerin evlerine gümüşten tavanlar
Komünistlerin diğer suçlarını kamu önünde inkâr eden, şüphe olduğunu belirten,
âhireti de inkâr eden bir halkın dinini bir tarafa atıp, atalarım İbrâhim, İshak ve Yâkubun dinine tabi oldum.
Alman Nasyonal Sosyalist Rejiminin İkinci Dünya Savaşı boyunca gerçekleştirdiği soykırımı inkâr eden, ağır şekilde önemsiz gibi gösteren,
diğer şekillerde alenen inkâr eden, genel olarak önemsiz gibi gösteren
Bir ateist Tanrının varlığını inkâr eden biridir.
İşte bu, âyetlerimizi inkâr eden kavmin misalidir.
Çünkü ben Allaha inanmayan ve ahireti inkâr eden bir kavmin dinini terkettim.
Çünkü ben Allaha inanmayan ve ahireti inkâr eden bir kavmin dinini terkettim.