ISTIHKAK in English translation

ration
istihkak
erzak
payından
tayın
yiyecek
karne
azığı
yemek
tayınında
rasyonunu
rations
istihkak
erzak
payından
tayın
yiyecek
karne
azığı
yemek
tayınında
rasyonunu

Examples of using Istihkak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Şişirilebilir, içten ısıtmalı… acil durum uyarı ışığı ve yiyecek istihkak cebi var.
Emergency beacon, and food ration pouch. it's inflatable with an internal heater.
olarak gıda ihtiyacını ve çeşitli kurumların ihtiyacı olanlara istihkak sağlamak için her gün yaşadığı zorlukları birinci elden gördüm.
I experienced first-hand the rising need for food and the daily struggle various institutions went through to secure rations for the needy.
az istihkak alıyor ve şikâyet etmiyor.
low rations, no complaints.
Ama artık kadınları… erkekleri ve çocukları değil… sadece istihkak görecek.
But he will no longer see he will only see rations. women, men and children.
Ama artık kadınları… erkekleri ve çocukları değil… sadece istihkak görecek.
Women, men and children… But he will no longer see he will only see rations.
Ama artık kadınları… erkekleri ve çocukları değil… sadece istihkak görecek.
He will only see rations. But he will no longer see women, men and children.
Tüm hadisenin değilde, karakolun bir parçası olduğumdan… istihkak iyi durumda olmasına rağmen, mallarımı bölmeye karar verdim.
Though well-supplied, I"ve decided to ration my goods… as if I were part of a postinstead of the whole affair.
Bütün bu meseleden daha çok karakolun bir parçası olarak… mallarımı bölmeye karar verdim… istihkak iyi durumda olmasına rağmen.
I have decided to ration my goods Though well-supplied, as if I were part of a post rather than the whole affair.
Mallarımı bölmeye karar verdim. Bütün bu meseleden daha çok karakolun bir parçası olarak… istihkak iyi durumda olmasına rağmen.
I have decided to ration my goods as if I were part of a post rather than the whole affair. Though well-supplied.
geri kalanlara ise onun emriyle istihkak olarak buğday yerine arpa verildi.
who was chosen by lot; the rest, on his orders were given barley rations instead of wheat.
İstihkakımızı bu yüzden artırdılar.
That's why they increased our rations.
İstihkaklarımız yine azaltıldı!
Lowered rations again!
Yiyecek istihkakını düşürmüşler mi?
They lowered the food rations?
Subay istihkakını yürütmekten daha kötü bir şey vardır.
There's only one thing worse than lifting rations.
Benim istihkakımı alabilirsin.
You can have my rations.
Haftalarca kendi istihkakını bize verdi.
He has been giving us his rations for many weeks.
Ve 16 sentezleyici istihkakını kazanan Parisin radyojenik.
And the winner of 16 replicator rations in the Paris radiogenic sweepstakes is.
Fazladan sentezleyici istihkakına sahip olduğunuzdan beri, böyle şeylere ihtiyacınız yok.
Since you all seem to have extra replicator rations, you won't be needing these.
Sanal güverte istihkakımı biriktiriyordum ve tam olarak kesintisiz üç saatlik istihkaka sahibim.
I have been saving up my holodeck rations and I have got three full hours coming.
Kim bu herif? İstihkakımızı almak için dışarıya çıkmıştık.
Who is that fella? We would just been out for a few minutes getting the rations.
Results: 48, Time: 0.0258

Top dictionary queries

Turkish - English