IZLIYORMUŞ GIBI in English translation

• is watching
• was watching

Examples of using Izliyormuş gibi in Turkish and their translations into English

Beni hep izliyormuş gibi geliyor.
Always feels like it's watching me.

Beni hep izliyormuş gibi geliyor.
It always feels like it's watching me.

Atletizm seçmelerini izliyormuş gibi yap. Doğal davran.
Just act natural, pretend you're watching the athletic proceedings.

Atletizm seçmelerini izliyormuş gibi yap. Doğal davran.
Pretend you're watching the athletic proceedings. Just act natural.

Bizi izliyormuş gibi hissediyorum. Aaron. Kim?
Aaron. Who? I feel like he's watching us?

Sanki beni izliyormuş gibi hissediyorum.
It feels like she's been watching me or something.

Televizyon izliyormuş gibi hissediyoruz.
We feel like we're watching television.

Filmi izliyormuş gibi yaptık.
Pretending to watch a movie.

Sanki beni izliyormuş gibi hissediyordum.
I felt like she was watching me.

Tıpkı bizi izliyormuş gibi.
Like he's watching over us.

Connerı karanlık bir sokakta izliyormuş gibi hissetmeye başlamıştım.
I felt like I was following Conner down a dark alley.

Tıpkı sen nereye gidersen git seni izliyormuş gibi hissediyor insan.
It's like he's watching, no matter where you go.

Şu an, bizi izliyormuş gibi hissediyorum.
I feel… he's watching us now.

Sanki hergün bizi izliyormuş gibi.
It's like was watching us all the time.

Sanki gözü mağazadaki herkesi izliyormuş gibi.
It's like his eyes follow everyone in the store.

Bizi şu anda izliyormuş gibi hissettim.
I feel like he's watching us right now.

sanki… sanki biri beni izliyormuş gibi.
like… like someone was watching me.

Bazen yukarıdan bizi izliyormuş gibi hissediyorum.
Sometimes I feel like he's watching us from up high.

Sanki o ev beni izliyormuş gibi geliyor.
It always feels like it's watching me.

Nerede olursa olsun bizi izliyormuş gibi geliyor.
Wherever he is, he's watching us.