Examples of using James ile in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
James ile şu anda bir şeyler yaşıyoruz.
Tek bildiğim James ile dağınık bir ayrılık yaşadığı.
Bu departmanı James ile birlikte oluşturduk.
Bizi uyarmak için gelmiş… James ile ilgili. Bekle!
Bekle! -Bizi uyarmak için gelmiş… James ile ilgili.
Mike, hepiniz orada eliniz kolunuz dolu James ile uğraşıyor olacaksınız.
Portia James ile geçirdiği geceyi anlatalı 15 saat oldu ve sen hala hayvanla ilgili bir espri yapmadın.
James ile buradasın ve bunun bizim için- James.- James. en iyisini dilediğin anlamına geldiğini umuyorum.
Bilmeni istiyorum ki ailenin James ile olan geçmişi hakkında hiçbir şey bilmiyordum, yoksa ben.
Bu anlaşmanın bir şartına göre VII. Henrynin kızı Mary Tuşor İskoçya Kralı V. James ile evlendi.
Zümrüdüanka Yoldaşlığında Sirius, aslında ayrı hücrelerde kalma cezası verildiğinde James ile irtibatını sağlayan bir aynayı Harryye verir.
ama… bana kalırsa bu durumda en iyisi Marcusun James ile vakit geçirmemesi.
Evet, biliyorum bu hepimiz için nahoş bir durum, ama… bana kalırsa bu durumda en iyisi Marcusun James ile vakit geçirmemesi.
Evet, biliyorum bu hepimiz için nahoş bir durum, ama… bana kalırsa bu durumda en iyisi Marcusun James ile vakit geçirmemesi.
Ona Brandon James ile karşı karşıya olmak nasıl bir şeydi diye sormak istemediğinden değil ama bilirsiniz, sınırlar.
San Diegoya gitmek, Nathan James ile bir araya gelmek için başka bir neden daha.
Soyguna karışanlardan biriydi ama James ile ben hiç ondan konuşmadık.
Eski belediye başkanı Aubrey James ile, eski suç baronu Oswald Cobblepot kozlarını paylaşacak.
Ben de sana, sen ve James ile ilgili bir sorunun veya şikayetin olup olmadığını sormak istiyordum.