JEFFIN in English translation

• jeff
• jeffs

Examples of using Jeffin in Turkish and their translations into English

Ama bu Jeffin çaresine bakmaz.
But that wouldn't wash with Jeff.

Jeffin durumunda ise, sahip olduğu gerçek hafızasında ki olaylar;
And in Jeff's case, the only real memories he has of the events is.

Bu Jeffin sorumluluğu.
It is Jeff's responsibility.

Jeffin odasına gitmek istermisiniz?
You want to head back to Jeff's office?

Jeffin nesi var?
What's wrong with Jeff?

Jeffin konvoyu İskenderiye isimli bir kasabadan geçiyormuş.
Ems convoy was pulling through a town called Iskanderia.

Bay Fischer, sizce de Jeffin üzerine biraz fazla gitmior musunuz?
Mr. Fischer, don't you think you're a little hard on Jeff?

Jeffin eski bir arkadaşı.
He's an old buddy of Jeff's.

Lester, Jeffin mevkiine yakın dur.
Lester, converge on jeff's position.

Daireyi açsın diye Jeffin kız arkadaşını gönderecek.
He will send over Jeff's girlfriend to open it up for you.

Mae Jeffin cesedinden kısmi görüntü almayı başardı.
Mae was able to lift a partial image from Jeff's body.

Jeffin dövüşünden sonra gelirler herhalde.
I think they're gonna come after Jeff's fight.

Jeffin dövüşüne gitmek istiyorum.
I wanna go to Jeff's fight.

Jeffin geçişi için şey etmiştim.
I meant about Jeff passing.

Jeffin salak köpek alarmı.
That was Jeff's stupid dog alarm.

Jeffin sayesinde elde ettiği evinde yaşamak için.
To live in the house that he now owns, courtesy of Jeff.

Jeffin erkek öğrenci kulübü biraderlerinden biriydi.
One of Jeff's fraternity brothers.

Jeffin içki sorunuyla ilgili müdahale toplantısı yapacağız.
We are having an intervention for Jeff's drinking.

Bu Jeffin Bahreyndeki resmi.
This is Jeff in Bahrain.

Joeyu Jeffin peşine ben göndermedim.
I didn't send him after Jeff.