Examples of using Köpükler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve yemekte Jeff, ağzının kenarlarında köpükler görmüş.
Küveti suyla doldurup… sonra da… Sabun ve köpükler.
And they… soap and bubbles. They fill baths with water.Bir şelale daha çıkarsa ağzımdan köpükler çıkacak.
One more waterfall, I'm gonna foam at the mouth.Bu kadeh… Bu köpükler.
The bubbles. This glass.Bir şelale daha çıkarsa ağzımdan köpükler çıkacak.
I'm gonna foam at the mouth. One more waterfall.Bu kadeh… Bu köpükler.
This glass. The bubbles.Ağzından böyle siyah siyah köpükler çıktı.
There was black foam coming out of his mouth.Ayrıca o jakuzideki köpükler kabuk bağlamış.
And the bubbles in the hot tub have crust on'em.Ayrıca o jakuzideki köpükler kabuk bağlamış.
And the bubbles in that hot tub have crust on them.Sonra seğirmeye başladı ve ağzından köpükler çıktı.
Then it twitched all over and foamed a little at the mouth.Sonra seğirmeye başladı ve ağzından köpükler çıktı.
A little at the mouth. Then it twitched all over and foamed.Sanki ağzından köpükler saçıyormuş gibi.
It was like he's foaming at the mouth.Ağzından köpükler çıkıyor!
You're foaming at the mouth!Ağzından köpükler saçıyor!
She's foaming at the mouth!Bu etkinliğin adı seksi köpükler. Anladın mı?
Ağzından köpükler çıkıyor.
He's foaming at the mouth.Köpükler gitti.
Yüzünde köpükler vardır ve sana doğru geldiğini hissedersin.
Köpükler harika!
The bubbles are perfect!
