Examples of using Köy in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bana köy peyniri ve kızarmış yeşil mercimek getir.
Köy evleri.
Köy lisesi işte.
Tüm bu köy hakkında çok endişeliyim.
Şimdi de Fenyangdan Köy Kültür Topluluğu Shaoshan İstikametindeki Treni sergileyecek.
Evet. ben sadece meyve ve köy peyniri tabağa alacağım lütfen.
Köy halkı bölündü, her gün kavga ediyorlar.
Adı Moritou ve köy kökenli.
Seni küstah, beş para etmez köy köpeği!
Patates. Karnabahar, bezelye ve köy peyniri.
Küçük köy Küçük insanlarla dolu.
Şehre bağlı 59 köy vardır.
Hepsi terk edilmiş. Köy evleri.
Patates. Karnabahar, bezelye ve köy peyniri.
Köy meydanı hiç bu kadar güzel görünmemişti.
Dur! Seni küstah, beş para etmez köy köpeği!
Isabel Ulloanın kaçırıldığı köy evinde.
Şimdi ise hayalet köy.
Jimenez adında bir köy arıyoruz.
Sadece onlar değil, bütün köy bir şeyler olduğunu biliyor.