Examples of using Küçük bir kızdı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Küçük bir kızdı. güzel, yetenekli, Tüm gördüğüm.
All you got to show for yourself is a… beautiful, talented, little girl.Küçük bir kızdı. Çok hızlı.
Küçük bir kızdı!
Marlene öyle hpş küçük bir kızdı ki.
Marlene was such a good, little girl.Sıska, küçük bir kızdı.
Scrawny, little girl.Hapsedilmiş küçük bir kızdı. Bir kızdı. .
A young girl who would been imprisoned, Güzel, küçük bir kızdı.
She was a beautiful little girl.Ben gittiğimde küçük bir kızdı, ama şimdi tam kıvamında.
She was a little girl when I left and now… she's fit.Çok tatlı küçük bir kızdı.
She was such a sweet little girl.Catherine seninle tanıştığında zavallı küçük bir kızdı.
Catherine was a small girl.Evet sarı kurdelalı küçük bir kızdı.
Yes, a little girl wearing Ne de olsa o küçük bir kızdı.
She was just a little girl.Kız kardeşi her zaman gıkını çıkarmayan küçük bir kızdı.
His sister was always a say nothing little gal.Ama onunla ilk karşılaştığımızda üzgün ve yalnız küçük bir kızdı.
But the first time when I met That sad and lonely little girl.Korkmuş ve aklı karışmış küçük bir kızdı.
It was a scared and confused little girl.Her zaman sorunlu küçük bir kızdı.
She was always a troubled little girl.Some sick perv in the middle of the woods sees a little girl.In the middle of the woods, sees a little girl… Some sick perv.O sessiz sakin kimsenin sevmediği küçük bir kızdı.
She was just this quiet little girl who nobody liked.Seksek oynayan, midilliye binen… küçük bir kızdı.
A little girl who used to play hopscotch.
