Examples of using Kürklü in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Öyle, parlak kürklü, ıslak burunlu ve keskin gözlü.
Kürklü olan, Kurt. Ben O yum.
Kürklü elf''?
Kürklü giysisi olan herkes onlardan giyiyor.
Kürklü ne?
Beni o kürklü halimle yalnız bırakmana bir şey demem ama bunu yapamazsın.
O yüzden kürklü kelepçeyi tercih ederim.
Kürklü Venüs'' içinse herkes yarım saat önce gitti.
Kürklü Venüs güzel bir aşk hikayesidir.
Kürklü Venüs'' Siz mi yazdınız?
Kürklü Venüsü okudun mu?
Kürklü P. Diddy gibiyim.
Kürklü kâbus gibi.
Tanrı aşkına, kürklü bir memeli hayvan gibi!
Kürklü bir şey mi?
Kürklü çıplak kadının kimliği tespit edildi mi?
Kürklü sarışın mı?
Kürklü akbabalar.
Kürklü Venüsde oynayan Clara Lagoyu izlemeye gittim ve uyuyakaldım.
Fred Astaire kendini kürklü bir manto yap!