Examples of using Kütüphane kartı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kütüphane kartım var.
Dostlarımız, ailemiz ve kütüphane kartlarımız var.
We have friends and family and library cards.Kütüphane kartınız var mı?
Do you have a library card?O kütüphane kartının limiti çok yüksek.
There's a huge limit on that library card.Senin Hackney Central kütüphane kartın, ve Che Guevara anahtarlı yüzüğün.
Your Hackney Central library card and your Che Guevara key-ring.Kütüphane kartım var.
A library card.Tomun kütüphane kartının süresi dolmuş.
Tom's library card is expired.Çünkü kütüphane kartları kimlik buzdağının görünen kısmı, genç delikanlı.
Because, my young lad, a library card's just the tip of the identity iceberg.Kütüphane kartım yok.
I don't have a library card.Ödünç almak için kütüphane kartına ihtiyacınız vardır.
You need a library card to borrow books.Kütüphane kartın, çakın, Örümcek Adam saatin, PEZ kutun.
We have got a library card, a pocket knife, spider-man watch, Pez dispenser.Markın annesinin çalıştığı kütüphanenin kartı. bir kütüphane kartı mı?
Library card? It's the Kütüphane kartına benziyor.
It looks like a library card.Dolar ve kütüphane kartıyla pek bir şey yapamaz.
With $20 and a library card. Let's see how much damage he can do.Kütüphane kartın var mı?- Yok.- Yok?
No.- No? You have a library card?Kütüphane kartı.
Library card.Bir kütüphane kartı.
A library card.Bir kütüphane kartı.
It's a library card.Kütüphane kartı alın.
Get a library card.Bir yetişkin kütüphane kartı. Kütüphane kartı.
Library card. A grownup's library card.
