KIVIRCIK SAÇLARI in English translation

curly hair
kıvırcık saçlı
kıvırcık saç
dalgalı saçlar
kıvırcık kıllar
nappy hair
kıvırcık saçları
frizzy hair
kıvırcık saçları
kıvırcık saç
curls
kıvırabilir
bukle
kıvrık
kıvrımının
rotasyonel
kıvır kıvır

Examples of using Kıvırcık saçları in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
o zaman acayip kıvırcık saçları vardı, ve ne zaman kapıdan girsem, Baba, kucak!
crazy, curly hair, and whenever I would walk through a door, she would go,"Daddy, pick up!
Büyük, kıllı elleri var. Büyük ayakları var.- Kıvırcık saçları ve kalın bıyıkları var.
She's git big hairy hands, big feet… she has curls all over, and a big moustache.
Gerçekten, gerçekten, gerçekten küçük… siyah kıvırcık saçları ve menekşe rengi gözleri var.
She's really, really, really little… and has black, black curly hair and violet eyes.
Papua Yeni Ginede yaşayan birçok Melanezyalının çok kıvırcık saçları vardır, değil mi?
Most of the Melanesians living in Papua New Guinea have very curly hair, don't they?
Siyah kıvırcık saçları ve menekşe rengi gözleri var. Gerçekten, gerçekten, gerçekten küçük.
And has black, black curly hairand violet eyes. She's really, really, really little.
Demek istediğim, ben sıradan biri, O ise futbol takımının lideriydi, sadece basit bir ilk sınıf öğrencisiydim. Kıvırcık saçları ve komik burnuyla.
I mean, he was the quarterback of the football team, with curly hair and a funny nose. and I was just a lowly freshman.
sadece basit bir ilk sınıf öğrencisiydim. Kıvırcık saçları ve komik burnuyla.
he was the quarterback of the football team, with curly hair and a funny nose.
O ise futbol takımının lideriydi, Kıvırcık saçları ve komik burnuyla, sadece basit bir ilk sınıf öğrencisiydim.
I was just a lowly freshman with curly hair and a funny nose.
El ele ve dans ediyorlardı, uzun kestane rengi kıvırcık saçları… boynundan aşağı dökülüyordu. Liderleri şarkısını söyledi,
each too having down her white neck… long floating auburn curls, the least of which would set ten poets raving… their leader sang
KızıI ve kıvırcık saçın neyi varmış?
What's wrong with red, curly hair?
Koyu, kıvırcık saçlar, hülyalı gözler.
Dark, curly hair. Dreamy eyes.
Afrikalıların sorunu kıvırcık saçlarının olması.
The problem with Africans is their frizzy hair.
Uzun sarışın kıvırcık saçı var?
She has long blonde curly hair?
Birçok adam, o kıvırcık saçlar için adam öldürür.
Most guys would kill for those curls.
Doğal kıvırcık saçlarımı ortaya çıkaracak, pembe bir formaya bel bağlamıştım.
I was counting on a pink uniform to set off my naturally curly hair.
Onun güzel, kıvırcık saçlarını beğendin mi?
Do you like her lovely curly hair?
Pardon, kıvırcık saçı, sakalı ve laboratuvar önlüğünü gördüm.
Oh. Sorry. I just… saw the curly hair, beard, lab coat.
Doğuştan kıvırcık saçlarım!
My naturally curly hair!
Kıvırcık saçlar için.
There's a perm for curly hair.
Bak! Kıvırcık saçlar. Somurtuk ağız.
Look at his curly hair and his lips.
Results: 49, Time: 0.0311

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English