Examples of using Kıyafetlerin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Cehennem Ağzına hoş geldiniz. Kıyafetlerin bile güvenli olmadığı yere.
Güzel kıyafetlerin olacak, bunun gibi mücevherlerin olacak.
Ben sadece bu kıyafetlerin zor kazanıImış paraya mal olduğunu söylüyorum.
Norton! O kıyafetlerin sadece yardımcı tankları var!
O kıyafetlerin asla fotoğrafı çekilmiyecek.
Şu kıyafetlerin icabına bakıp havuz kenarına gitmeliyiz.
Bunlar dördüncü seviyedekilerin giydikleri kıyafetlerin tıpatıp aynısı.
Bu kıyafetlerin kurşun geçirmez yelek üzerine giyilsin diye yapıldığını sanmıyorum.
Kıyafetlerin uygun olduğundan emin olmalıyız.
Elin ve kıyafetlerin yhep kan oldu?
Onu gördün, deri kıyafetlerin içinde çalışma yapan sadomazoşist bir kadın gibiydi.
Tahrik edici kıyafetlerin şu an bana faydası olacağını sanmıyorum!
Lütfen. Kıyafetlerin önemi vardır adamın değil.
Lütfen. Kıyafetlerin önemi vardır adamın değil.
Kıyafetlerin önemi vardır adamın değil.
Aramadan önce kıyafetlerin bizde olduğunu bilmelisiniz.
Yaptığım kıyafetlerin çoğunlukla ölülere giydirildiğini bilmiyorsun sanırım.
Suzanna, kıyafetlerin Gregorye ait olduğunu doğruladı efendim.
Kıyafetlerin ve peruğun yapım tarihi 80lerin başına dayanıyor.
Yumurtalarını kıyafetlerin içinde bırakmayı tercih ediyorlar.