KIZDIRACAK in English translation

mad
kızgın
deli
çılgın
sinirli
kuduz
delice
kaçık
kızdı
delirmiş
öfkeli
angry
kızgın
sinirli
öfke
asabi
kızdı
sinirlendi
kızar
to upset
üzmek
kızdırmak
üzecek
üzmeyi
sinirlendirecek
bu üzecek
üzülmesini
bozulmayı
to offend
gücendirmek
kırmak
kızdıracak
rencide etmek
rahatsız etmek
incitmek
hakaret etmek
alınmasını
saygısızlık etmek
to piss off
kızdırmak
sinirlendirmek
defol git
to anger
öfkeye
kızdıracak
sinirlendirmek
öfkelendirecek
sinirimi
kızgınlığa
annoy
eziyet
rahatsız
kızdırıyorsun
sinirlendiriyorsun
sinir
interrupt
enraged
öfkelendirirsin
kızgın
s gonna be furious
to vex
canını sıkmak
kızdıracak

Examples of using Kızdıracak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Trumpı kızdıracak ne yaptın?- Günaydın Roger?
Morning, Roger. What would you do to piss off Trump?
Sizi kızdıracak başka ne yaptı?
What else had he done to upset you?
Birbirlerini kızdıracak şeyler yapıyorlar.
That annoy one another. Societies and countries
Onun ruhunu kızdıracak bir şeyler oldu ve hepimiz tehlikedeyiz.
Something happened that enraged her spirit and we are all in danger.
Bu iş bir sürü insanı kızdıracak.
It's gonna make a lot of people mad.
Özellikle de sen her zaman bizi kızdıracak bir şeyler yaptın.
Especially you, you have always done everything to make us angry.
Sizi kızdıracak bir şey mi yaptım?
Have I done something to offend you?
Dan, seni kızdıracak ne yaptım bilmiyorum.
Dan, I don't know what I have done to upset you.
Seni kızdıracak yeni bir şey yapmış olmalıyım.
I have done something new to anger you.
Peki ama, halkı kızdıracak ne yaptık?
Okay, what did we do to piss off the locals?
Bu büyükanneyi oldukça kızdıracak.
That's gonna make Grandma really mad.
Bu onu çok kızdıracak.
Oh, man, he's gonna be furious.
Toplumlar, ülkeler, yönetimler birbirlerini kızdıracak şeyler yapıyorlar.
That annoy one another. Societies and countries and governments do things.
Prensi kandıracak, Claudioyu kızdıracak, Heroyu mahvedecek
Proof enough to misuse the prince, to vex Claudio, to undo Hero
Seni kızdıracak bir şey yaptım mı?
Have I done something to offend you?
Sizi kızdıracak bir şey yapmış olmalıyım.
I must have done something to upset you.
O, er ya da geç beni kızdıracak.
Sooner or later he will drive me mad.
Bu onu çok kızdıracak.
He's gonna be furious!
Tamam. Hafifçe. Boğayı kızdıracak ne yaptın?
Lightly.- Okay. What did you do to piss off a bull?
Seni kızdıracak bir şey mi yaptım?
Is there something I have done to offend you?
Results: 221, Time: 0.0538

Top dictionary queries

Turkish - English