Examples of using Kızdıracak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Trumpı kızdıracak ne yaptın?- Günaydın Roger?
Sizi kızdıracak başka ne yaptı?
Birbirlerini kızdıracak şeyler yapıyorlar.
Onun ruhunu kızdıracak bir şeyler oldu ve hepimiz tehlikedeyiz.
Bu iş bir sürü insanı kızdıracak.
Özellikle de sen her zaman bizi kızdıracak bir şeyler yaptın.
Sizi kızdıracak bir şey mi yaptım?
Dan, seni kızdıracak ne yaptım bilmiyorum.
Seni kızdıracak yeni bir şey yapmış olmalıyım.
Peki ama, halkı kızdıracak ne yaptık?
Bu büyükanneyi oldukça kızdıracak.
Bu onu çok kızdıracak.
Toplumlar, ülkeler, yönetimler birbirlerini kızdıracak şeyler yapıyorlar.
Prensi kandıracak, Claudioyu kızdıracak, Heroyu mahvedecek
Seni kızdıracak bir şey yaptım mı?
Sizi kızdıracak bir şey yapmış olmalıyım.
O, er ya da geç beni kızdıracak.
Bu onu çok kızdıracak.
Tamam. Hafifçe. Boğayı kızdıracak ne yaptın?
Seni kızdıracak bir şey mi yaptım?