Examples of using Kaçmayacak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kimse kaçmayacak.
hiç bir kötülük gözümden kaçmayacak şeytani güce tapanların korkmasına izin ver,
bir numaralı kurala getiriyor: Hiç kimse kaçmayacak.
En aydınlık günde, en karanlık gecede hiç bir kötülük gözümden kaçmayacak şeytanın gücüne ibadet edenler korksun Yeşil Fenerin gücünden!
Lanet olsun, kaçmayacak, sadece onun kaçmasına eskortluk yapacağım.
Evet, pes edebiliriz çünkü artık benden kaçmayacak birisi olabileceğini düşünmek istesem de öyle biri.
Bilinen en değerli taşı gözünden asla kaçmayacak bir hazinenin yanına… saklamaktan daha iyi bir yer neresi olabilir?
beş yıl boyunca bir daha kaçmayacak.
Bu bileti tahsil edecek kadar üç kağıtçı ama parayla kaçmayacak kadar da dürüst biri.
Profesör ve hizmetkârları kaçmış. Terk edilmiş.
Kaçmayı bırakması gerekiyor. O yılan!
Kaçmayı düşünüyorum, Kate. Ne düşünüyorsun?
Bu hakikatten kaçmak… bize bu şeylere inanmamızı sağIıyor.
Kaçmaktan yoruldum.- Neden polislere yalan söyledin?
Kaçmaktan yoruldum.- Neden polislere yalan söyledin?
Daha fazla kaçmak yok.- Neymiş?- Haklısın.
Kaçmaktan yoruldu. Güzel bir takım elbise çekip Eung-suya gittiğini söylüyorlar.
Ama kaçmaya devam edemezsin, Prue.- Phoebe.
Bilmiyorum. Frith kaçmayı bırakma zamanımızın gelmediğine karar verdi.
Julie evinden kaçmış gibi görünüyor. Dave.