Examples of using Kadını in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayatımın en önemli iki kadını nasıllar bakalım?
O Amerikanın en çok arzulanan kadını, bütün erkekler onu istiyor.
14 yaşlı kadını öldürdü.
Önce erkeği ortadan kaldırmış, sonra kaçmaya çalışan kadını vurmuş.
Kasap 13, 14 yaşlı kadını öldürdü.- Evet.
Yerel polis, iki beyaz kadını Myanmar hapishanesine götürüyor.
Bu düşük gelirli kadını paramla ayartacağım.
Kasap 13, 14 yaşlı kadını öldürdü.- Evet.
Şerefe.- Şerefe. Yerel polis iki beyaz kadını.
14 yaşlı kadını öldürdü.
Şerefe.- Şerefe. Yerel polis iki beyaz kadını.
Son 15 yılda 30 kadını dolandırdım.
Bayan Baxter, o iki kadını şahsen tanıyor muydunuz?
Ama az önce iki engelli kadını işe aldık.
O kadını öldüren adamı yakaladığını sanmıştım.
Ben kadını gördüm, tamam mı?
Jamal ve kadını öldüren o.
Bu kadını tanıyor musunuz Gabrielle Reigertı?
Kadını öldürüp öldürmediğimi?
Polislerin Mikeın öldürdüğünü düşündükleri kadını Breenin kocasının öldürdüğünden kesinlikle eminim.