Examples of using Kahveye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kahveye portakal suyu mu?
Kahveye ne dersin?
İzninizle, kahveye bakmaya gidiyorum.
Sakaroz kahveye veya çaya karıştırdığımız sofra şekeridir.
Kahveye biraz şeker kattı.
Kurabiyeyi kahveye batırdı ve yedi.
Şimdi kahveye ihtiyacım var.
Kahveye ya da bir şeyleri onarmaya.
Kahveye geçebiliriz Bayan B.
Günde bir fincan kahveye ne kadar ödüyorsun?
Kahveye hindistan cevizini kim koydu?
Birilerinin kahveye ihtiyacı var.
Kahveye dikkat et Burkhardt.
Hâkim gelmeden kahveye ne dersiniz Lopez?
Bayan Pierce ile kahveye dayanan bir ilişkimiz var.
Sadece kahveye minnettar hissediyorum.
Erikli pasta ve kahveye güveniyorum. Sen de uzak dur.
Buradaki kahveye ne oldu?
Evet, kahveye biraz ara vereceğim.
Kahveye kalmıyor musunuz?