Examples of using Karışmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ta ki sizin… Sizin… Karışmak.
Ama size iyi şanslar diliyorum.- Karışmak istemiyorum.
Devletin içişlerine karışmak haddim değil.
Birincisi, ben karışmak istemiyorum ama teşekkürler Mahkeme Salonu Kahverengisi.
Ama şunu bilmelisin, o çok… Karışmak istemiyorum.
Özel Temsilci Charlie Rakese karışmak neymiş göstereceğim.
Aklıma bile gelmedi. Karışmak mı?
Karışmak haddimize değil ama emin misin?
Eğer House bu vakaya karışmak isteseydi.
Zannedersem… Kral Ecbert böylesine bir kavgaya karışmak istemiyor.
Her şey bahçe kadar aydınlık olsa, karışmak niye?
Hiçbir öğretmenin ders programına karışmak istemem.
Garip mini kan davanıza karışmak istediğimden emin değilim.
Benimle alakası yoksa bu işe hiç karışmak istemem.
Kesinlikle hiçbir şeye karışmak istemiyorum.
Oda senin ve karışmak istemiyorum.
Daha yeni bir polis komiseri atadık… ve karışmak üzere değilim.
Ama birazcık karışmak sorun değil,?
Karışmak hakkında dikkatli olmamız gereken bir konu gibi duruyor bu.
Ben karışmak istemem.