KARŞILAMAK IÇIN in English translation

to meet
tanışmak
buluşmak
görüşmek
karşılamak için
karşılaşmak
tanımak
to welcome
hoşgeldin
ağırlamak
karşılamak için
hoş
karşılayan
selamlamak
to greet
karşılamaya
selamlamaya
karşılanır
karşılayacak
selam
to cover
korumaya
örtmek için
kapatmak için
karşılamak için
gizlemek için
örtbas etmek
örtecek
siper
kapsayacak
idare
to pay for
ödemek için
ödeyecek
karşılamak için
için para
parası için
masrafları için
to receive
almaya
kabul etmek
alan
alacak
ağırlamaktan
karşılamaya
onlar nail olacaklar
to compensate for
telafi etmek için
dengelemek için
karşılamak için
to offset
sıyrılmak için
dengelemek için
telafi etmek
karşılamak için
took
al
almak
alıp
alacak
kabul
alman
sürer
götür
alın
götürün

Examples of using Karşılamak için in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I1} Belediye, şehirdeki yıkımın zararını karşılamak için{ \i.
To pay for the destruction in the city. City Hall is raising taxes.
Çabuk, onu karşılamak için hazır olmalıyım!
Quick, I will get ready to receive him!
Belediye, şehirdeki yıkımın zararını karşılamak için vergileri arttırıyor.
City Hall is raising taxes to pay for the destruction in the city.
Saat beşte yeni günün müşterilerini karşılamak için istasyonlarımıza geçeriz.
At hour five, we man our stations to greet the new day's consumers.
İlk olarak o beni karşılamak için havaalanına gelmedi.
First he didn't come to receive me at the airport and such dangerous guards.
Belediye, şehirdeki yıkımın zararını karşılamak için vergileri arttırıyor.
To pay for the destruction in the city. City Hall is raising taxes.
Eve dönerken her köyün muhtarı bizi karşılamak için sıraya girdi.
Every village headman turned out to greet us. Riding home.
Yarın bütün aile geri dönüyor. Onları karşılamak için hazırlıklı olmalıyız.
The whole family is coming back tomorrow and we must be ready to receive them.
MLB Oyuncuları Destek Ekibi uçuşu karşılamak için bağış yaptılar.
MLB Players' Assistance Team, they donated to pay for the flight.
Kraliçem burada olamayacak üzgünüm. Seni karşılamak için.
Hellboy. Sorry my queen couldn't be here to greet you in person.
Herring ve ben başkentte sizi karşılamak için bekleyeceğiz.
Herring and I will be waiting at the capital to receive you.
Kraliçem burada olamayacak üzgünüm. Seni karşılamak için.
Sorry my queen couldn't be here to greet you in person. Hello, Hellboy.
İlk olarak o beni karşılamak için havaalanına gelmedi.
First he didn't come to receive me at the airport.
Moses, çok özel bir yolcuyu karşılamak için sabırsızlanıyor. 92 yaşındaki Hetty Wolf.
Moses is looking forward to greeting a very special passenger, 92-year-old Hetty Wolf.
Karşılamak için sol elini kullan.
Bring your left hand up to meet it.
O güçlükle karşılamak için bekleyebilir.
She can hardly wait to meet you.
Ülkenin yerel içerik düzenlemelerini karşılamak için Mitsubishi Satürn 1.6 litrelik ünite kullanıldı.
To satisfy that country's local content regulations, a Mitsubishi Saturn 1.6-litre unit was used.
Bu rüya adam sizi karşılamak için oluşturduğunuz, belki onu izin vermelisiniz.
You have created this dream guy to satisfy you, so maybe you should let him.
Ama sen, karşılamak için her zaman orada olacaksın.
But you will always be there to meet it.
Standartları karşılamak için bütün Arnavut halkının birlikte çalışması gerekiyor.
All the politicians have to work together to fulfill the standards.
Results: 583, Time: 0.0799

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English