KARA KAYA in English translation

black rock
kara kaya
siyah kaya
siyah taş

Examples of using Kara kaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kara Kaya'' 22 Mart 1845te, İngilteredeki Portsmouth limanından yelken açtı. Trajik bir şekilde kaybolduğunda, ticari amaçla Siyam Krallığına gidiyordu.
The black rock" set sail from Portsmouth, England, March 22 1845-- on a trading mission to the kingdom of siam when she was tragically lost at sea.
Bundan önce, Reaction Research Society 23 Kasım 1996 tarihinde Nevadadaki Kara Kaya Çölünden, kıdemli üye George Garboden tarafından tasarlanmış katı yakıtlı bir roketi 80 kilometre( 50 mil) irtifaya fırlattı.
Prior to that the Reaction Research Society on November 23, 1996 launched a solid-fueled rocket, designed by longtime member George Garboden, to an altitude of 50 miles(80 km) from the Black Rock Desert in Nevada.
Sayid Kara Kayadan söz etmişti.
Sayid mentioned the black rock before.
Kara Kayada güneş en tepedeyken söyle ona.
Tell him, the black rock, when the sun is highest.
Kara Kayaya gitmek istiyorum.
The more I wanted to go to Black Rock.
Sayid Kara Kayadan soz etmisti.- Hayir.
Sayid mentioned the black rock before.- No.
Sayid Kara Kayadan söz etmişti.- Hayır.
Sayid mentioned the black rock before.- No.
Kara Kayaya giderler.
They go to Black Rock.
Birkaç saate Kara Kayaya gidiyorsun.
In a couple hours you're going to Black Rock.
Onlara söyle, kara kayada. Güneş tam tepedeyken.
The black rock, when the sun is highest. Tell him.
Kara Kayada güneş en tepedeyken söyle ona.
The black rock, when the sun is highest. Tell him.
Söyle ona. Kara Kayada güneş en tepedeyken.
The black rock, when the sun is highest. Tell him.
Kara kayanın oradaki depoyu biliyor muydun?
You knew about his storage in Black Rock?
Kara kayanın oradaki depoyu biliyor muydun?
You knew about a storage place in Black Rock?
Hayır, Sayid önceden Kara Kayadan bahsetmişti.
Sayid mentioned the black rock before.- No.
Hayır.- Sayid Kara Kayadan söz etmişti.
Sayid mentioned the black rock before.- No.
Hayır.- Sayid Kara Kayadan söz etmişti.
No. Sayid mentioned the black rock before.
Güneş tam tepedeyken. Onlara söyle, kara kayada.
The black rock, when the sun is highest. Tell him.
Kara Kayada tekrar konuşuruz.
We will talk again at Black Rock.
Kara Kayalıklarda balık avlamaya çağır.
Invite him to go fishing at the Black Stones.
Results: 49, Time: 0.0263

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English