KAZANDIRDIN in English translation

you bought
alırsın
alıyorsun
alırsanız
satın
aldın
ısmarlamana
alın
alır mısın
sen alırsın
kazandırabilir misin
you won
kazanırsan
kazanırsın
sen kazandın
siz kazanırsınız
you made
yaparsın
kazanıyorsun
yapıp
çıkarıyorsun
make
yapıyorsunuz
yaptığın
sağlıyorsun
kazandığın
değindin
to stall
oyalamaya
geciktirmeye
kazanmak
durduracaklarını
oyalanmaları

Examples of using Kazandırdın in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bana bir binlik kazandırdın!
You earned me a grand!
Ama, bir çocuğa parti için davet kazandırdın.
But you scored the kid an invite to the party.
Ralpha vakit kazandırdın.
You got Ralph more time.
Ve bu ekibe büyük ve yaşlı bir piñata kazandırdın.
And you earned this crew one big old piñata.
Az önce bana 300$ kazandırdın.
You just made me 300 bucks.
Hayatıma ışığı, umudu ve hoşnutluğu geri kazandırdın.
You have brought light back into my life and hope and gratitude.
Bize biraz vakit kazandırdın.
You bought us some extra time.
Şükürler olsun ki iyisin ve bize bedava biftek kazandırdın.
Oh, thank God you're all right and won us a free steak dinner.
Evet, Jefe. İsyancıların hareketine daha fazla zaman kazandırdın.
Sí, Jefe. You have bought the rebel movement some time and more.
Evet, Jefe. İsyancıların hareketine daha fazla zaman kazandırdın.
You have bought the rebel movement some time and more. Sí, Jefe.
Bu anlamı sen kazandırdın.
You have made it mean something.
Sen ona üç milyon liret kazandırdın. Gerginim.
I was nervous. You made him win three million liras.
Sen ona üç milyon liret kazandırdın.
Three million lira you won for him!
Sen ona üç milyon liret kazandırdın. Gerginim.
You made him win three million liras. I was nervous.
Dövüşlerinle çok para kazandırdın bana.
I won a lot of money with your fight.
Ama en azından bize zaman kazandırdın.
But at least you have bought us time.
Bahsi sen mi kazandırdın?
You won my bet? You?
Bugün bize ne kadar kazandırdın?
How much did you make for us today?
Sanırım alarmı çaldırmadan önce neler olduğunu anlamak için bize bir kaç saat kazandırdın.
And I think you bought us a few hours to figure out what happened here before we go sounding off any alarms.
Altmış veririm. Kazanmama izin ver, tamam mı?
I will give sixty. Let me win, okay?
Results: 49, Time: 0.0478

Top dictionary queries

Turkish - English