KEŞFETTIĞIMDE in English translation

i discovered
keşfettim
öğrendim
göndereceğimi

Examples of using Keşfettiğimde in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Hilma af Klintin çalışmalarını keşfettiğimde beni büyüleyen şey 20. yüzyılın başlarında çizilmiş bu ihtişam
What fascinated me when I discovered Hilma af Klint's work was… That these grand and enigmatic paintings had
Ve bu yolu ilk kez keşfettiğimde, Deep Rover adı verilen şu küçük tek kişilik denizaltının içindeydim.
And the first time I figured out that way was in this little single-person submersible called Deep Rover.
ben onun bir dahi olduğunu keşfettiğimde dehşete düşüyorum.
East Coast college… and I'm horrified to find he's a nerd.
Salemdaki bütün o dehşetin ardındaki kişinin Yüzbaşı Alden olduğunu keşfettiğimde yaşadığım şoku tahmin edebilirsiniz.
You can imagine my shock to discover that Captain John Alden stands behind all of Salem's horror.
Yumurtanın, özellikle ticari yumurtanın bir zamanlar sandığımız kadar sağlıklı bir gıda olmayabileceğini gösteren çarpıcı miktarda bilimsel kanıtı keşfettiğimde şoke oldum.
I was shocked to discover the mounting amount of scientific evidence showing that eggs and especially commercial eggs might not be the healthy food that we all once thought it to be.
Crixusın genç Naeviaya karşı kapıldığı o talihsiz aşkını… ilk keşfettiğimde işte şuradaydılar.
It was there that I first discovered Crixus, embraced in ill fated love with the young Naevia.
Onu keşfettiğimde gerçekten şaşırmıştım. sadece Philadelphiada değil, aynı zamanda Atlantada var.
I was really surprised to discover that, not only in Philadelphia,
Keşfettiğimde beni şaşırttığı gibi aranızdan bazıları da şuna şaşırabilir: En fakirleri de dahil olmak üzere, dünyadaki tüm ülkelerde, genç nüfusun önde gelen ölüm sebepleri arasında intihar başı çekiyor.
It might surprise some of you here, as it did me, when I discovered that suicide is at the top of the list of the leading causes of death in young people in all countries in the world, including the poorest countries of the world.
Birkaç yıl önce izafiyet teorisini ve hatta genel görelilik kuramı ve yer çekimini başarılı bir şekilde kopyalayan ve en azından kuantum mekaniği hakkında ipuçları veren son derece basit kurallı aday evrenler olduğunu keşfettiğimde oldukça heyecanlanmıştım.
A few years ago, I was pretty excited to discover that there are candidate universes with incredibly simple rules that successfully reproduce special relativity, and even general relativity and gravitation, and at least give hints of quantum mechanics.
Neden onu keşfeden adam olmak istemiyorsun?
Why don't you be the man who discovered her?
Pençeleri keşfeden bilimadamları onlara tuhaf karides anlamındaki'' anomalocaris'' adını vermişlerdi.
The scientist who discovered the claws called them anomalocaris, meaning strange shrimp.
Ve şimdi, jakovazorları ilk keşfeden küçük çocuk, Eric Cartman!
And now, the little boy who first discovered the jakovasaurs, Eric Cartman!
Nina sırrını keşfetmiştir ve kötü yazılımı yerleştirmesi için şantaj yapmıştır.
Nina discovered his secret and blackmailed him into planting the malware.
Pipisinin kalktığını yeni keşfeden 8 yaşındaki çocuklar gibi gösteriyor seni.
It makes you look like an 8-year-old boy who just discovered his first boner.
Şimdiye kadar keşfedilmiş en güçlü ve bağımlılık yapan organik streoid o.
It's one of the most powerful and addictive organic steroids ever discovered.
Yılında keşfedilmiş Dünyadan 7 kat daha büyük.
Discovered in 2007, It's seven times bigger than earth.
Amcanızın bunu keşfettiğini fark etmemişim. Tanıyor mu?
I wasn't aware your uncle discovered that. Knew her?
Amcanızın bunu keşfettiğini fark etmemişim. Tanıyor mu?
Knew her? I wasn't aware your uncle discovered that?
Da Urbain Le Verrier tarafından keşfedildi… esas olarak hidrojenden meydana gelir.
Discovered by Urbain Le Verrier in 1846… composed mainly of hydrogen.
Hikayecilik şovunda beni keşfeden… idareci kadın vardı ya.
She's the executive who discovered me at that storytelling show.
Results: 42, Time: 0.0252

Top dictionary queries

Turkish - English